Son araştırmalar şaşırtıcı bir şekilde, çay ya da kahveye şeker eklemenin daha önce inanılan olumsuz sağlık etkilerine sahip olmayabileceğini öne sürüyor.
Hollanda, Danimarka ve Birleşik Krallık'tan bilim insanları tarafından yürütülen çalışmada, şeker tüketiminin genel sağlık üzerindeki etkisini anlamayı amaçlayan ve onlarca yıl süren Kopenhag Erkek Çalışması'ndan elde edilen veriler incelendi. Bulgular, mevcut diyet tavsiyelerinin aksine, şeker alımını azaltmanın çeşitli sağlık sorunlarını önlemek için çok önemli olduğu yönündeki yaygın inanca meydan okuyor.
Geleneksel olarak, 2015 yılında Hükümet tarafından ortaya konanlar gibi diyet kılavuzları, diş sağlığını korumak ve artan diyabet ve obezite ile ilgili hastalık oranlarıyla mücadele etmek için şeker alımının sınırlandırılmasını savunmuştur. Yetişkinlere günlük şeker alımlarını yaklaşık 30 g, yani yaklaşık yedi çay kaşığı ile sınırlandırmaları tavsiye edilirken, çay ve kahveden şekeri azaltmaları ya da kaldırmaları önerilmiştir. Ayrıca, şeker tüketimini azaltmak için alternatif olarak yapay tatlandırıcılar önerilmiştir.
Diyabet ve erken ölüm riski arasında bir ilişki bulamadı
Daily Mail'de yer alan habere göre, Kopenhag Erkek Çalışması'ndan elde edilen kapsamlı verilere dayanan bu yeni çalışma, ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. Sıcak içeceklerdeki şekerle ilişkili potansiyel riskler konusunda daha önce yapılan uyarılara rağmen, araştırma çay ve kahvede şeker kullanımı ile tüm nedenlere bağlı ölüm oranı, kardiyovasküler ölüm oranı, kanser ölüm oranı veya diyabet arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulanamadı. Bu beklenmedik sonuçlar, sağlık uzmanlarının ve kamuoyunun yerleşik normları sorgulamasına yol açarak geleneksel akla meydan okuyor.
Çalışmada katılımcılar tarafından tüketilen sıcak içeceklere eklenen şeker miktarı tam olarak belirtilmedi. Araştırmacılar, çay veya kahvelerini tatlandırdıklarını kabul eden bireylerin, şeker eklemekten kaçınanlara kıyasla sağlık sorunları geliştirme ihtimalinin daha yüksek olmadığı sonucuna vardı
Çay kahvedeki az miktarda şeker ciddi bir risk oluşturmayabilir
Bu bulgular ışığında, bilim camiasında bir tartışma başlamıştır. Bu çalışma önceki varsayımlara meydan okurken, 73 büyük ölçekli çalışmayı ve 8.600'den fazla bilimsel makaleyi kapsayan yakın tarihli kapsamlı bir analiz, şeker tüketimi, metabolik bozukluklar ve kalp sorunları arasındaki zararlı ilişkileri vurgulamıştır. Analiz, potansiyel olumsuz etkileri azaltmak için ilave şekerlerin günde altı çay kaşığından az olacak şekilde sınırlandırılmasını ve şekerle tatlandırılmış içecek tüketiminin haftada bir porsiyondan az olacak şekilde azaltılmasını güçlü bir şekilde savunmuştur.
Bu çelişkili bulguları yorumlayan önde gelen bir kilo verme uzmanı olan Dr. Sarah Stombaugh, araştırmanın nüanslı yapısının altını çizdi. Çalışmanın, çay veya kahvede az miktarda şekerin ciddi riskler oluşturmayabileceğini gösterdiğine dikkat çekti.
Tartışma devam ederken, bu bulguların daha fazla araştırmayı tetiklemesi, yerleşik beslenme normlarına meydan okuması ve şekerin zararlarının yeniden değerlendirilmesine yol açması bekleniyor.