DÜNYA

2019'da dünya kamuoyunda iz bırakan olaylar ve gelişmeler

Dünya 2019'un ilk gününde Katar'ın 57 yıldan sonra Petrol İhraç Eden Ülkeler Organizasyonu'ndan (OPEC) çıktığını, Brezilya'da aşırı sağ siyasetçi Jair Bolsonaro'nun yemin ederek devlet başkanlığı görevini devraldığını ve Avusturya'da eşcinsel evliliğin yasal hale geldiğini duyarak yıla başladı. Sadece ilk 24 saatte olan bu gelişmeler bile 2019'da sayısız önemli olaya tanıklık edeceğimizin bir göstergesiydi ve öyle de oldu. euronews Türkçe 2019'da dünya kamuoyunda iz bıraktığını ve yaşandığı ülkeden daha geniş alanda bir etki oluşturduğunu düşündüğü önemli olayları ve bu olayların kendi kronolojilerini derledi. İşte o olaylar:

Brexit'in yılan hikayesine dönüşü 15 Ocak tarihinde İngiltere Başbakanı Theresa May'in Avrupa Birliği (AB) ile vardığı birlikten çıkış (Brexit) anlaşması İngiliz parlamentosu tarafından reddedildi. Uzatma alındı ve daha sonra Mart ayında İngiliz parlamentosu, anlaşmanın revize edilmiş halini de reddetti. Haziran ayında May istifa etti ve yerine Brexit referandumunun baş mimarlarından olan Boris Johnson geçti. Muhafazakar Parti'nin Parlamento'daki çoğunluğunu kaybeden Johnson bir kez daha uzatma almak zorunda kaldı ancak 12 Aralık tarihindeki erken genel seçim sonucunda tarihi zafer elde ederek Brexit anlaşmasının kendisinin mutabık kaldığı versiyonunu 20 Aralık'ta parlamentodan geçirdi ve böylece İngiltere'nin 31 Ocak 2020'de AB'den ayrılan ilk üye olacağı kesinleşti. Bu şekilde Brexit konusu 2019'un en çok gündemde kalan ve gidişatı merak edilen meselelerinden biri oldu. Ticaret anlaşması, İskoçya ve Kuzey İrlanda'daki sınır durumu nedeniyle de 2020 boyunca da konuşulmaya devam edecek.

El Bağdadi'nin öldürülmesi ve Türkiye'nin Suriye harekatı 22 Ocak'ta ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, terör örgütü IŞİD'ı Suriye ve Irak'ta resmen yenilgiye uğrattıklarını açıkladı. İlerleyen aylarda ABD Dışişleri Bakanlığı, Beşşar Esad rejiminin Suriye'nin kuzeybatısında yeni kimyasal saldırılar gerçekleştirdiğini tespit ettiklerini duyurdu. 27 Ekim'de IŞİD lideri Ebubekir el-Bağdadi, Amerikan Özel Kuvvetleri'nin İdlib kentinde düzenlenen operasyonla ölü ele geçirildi. Ekim ayı başında ABD Başkanı Donald Trump'ın Amerikan ordusunu bölgeden çekeceğini açıklamasının hemen ardından Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyine gerçekleştirdiği 'Barış Pınarı Harekatı' 2019 yılında dünya gündemine damgasını vuran olaylardan biri oldu. 9 Ekim'de başlayan harekat 17 Ekim'de önce askıya alındı ardından sona erdirildi. YPG/PYD örgütüne karşı harekatı gerçekleştirdiğini duyuran Türkiye bu hamle nedeniyle özellikle batı dünyasında sert şekilde kınanırken, yaptırım çağrıları ve silah satışının askıya alınması gibi bazı yaptırım uygulamaları ile de karşılaştı. Suriye'den göçler 2019 yılında da devam etti ancak göçmen sayılarında daha önceki yıllara göre önemli düşüş yaşandı.

Venezuela krizi Dünyanın gözü 2019 boyunca tarihinin en büyük ekonomik ve siyasi sıkıntılarını yaşayan Venezuela'nın üzerindeydi. Milyonlarca Venezuelalı komşu ülkelere akın ederken dışarı çıkamayanlar açlık, hastalık ve şiddet olayları ile karşı karşıya kaldı. 23 Ocak'ta Venezuela Ulusal Meclis Başkanı Juan Guaido, ülkede düzenlenen hükümet karşıtı gösterilerde kendisini "geçici devlet başkanı" ilan etti. Aynı gün ABD, bir hafta içerisinde Avrupa Parlamentosu (AP), ardından 4 Şubat'ta da AB üyesi 10 ülke Guaido'yu tanıdı. 30 Nisan'da Guaido öncülüğündeki bir grup asker darbe girişi başlattı ancak girişim başarısızlıkla sonuçlanınca ülke genelinde protesto çağrıları yaptı. Bu protestolara ise katılım düşük oldu. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, Guaido hakkında ABD ile işbirliği yaparak ülkeye saldırı planladıkları iddiasıyla tutuklama emri çıkarttı. 2019'u herhangi bir çözüme varamadan kapatan ülkedeki gelişmeler 2020'de de dünya gündemini meşgul etmeye devam edecek.

Suudi Arabistan ve Kaşıkçı cinayeti 7 Şubat tarihinde Birleşmiş Milletler (BM), Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayetinin, Suudi Arabistan yetkilileri tarafından planlandığını ve Suudi Arabistan'ın Türkiye'nin cinayeti aydınlatma çabalarını ciddi bir şekilde baltaladığını kaydetti. Bundan bir ay sonra 7 Mart'ta İsviçre'nin Cenevre kentinde İnsan Hakları Konseyinin 40. oturumunda, 28 AB üyesinin dahil olduğu 36 ülke, Kaşıkçı cinayetini 'en sert' şekilde kınadı ve sorumlulardan hesap sorulması çağrısında bulundu. ABD Başkanı Donald Trump'ın üzerinde Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile ilişkileri gözden geçirme, kınama ve yaptırım uygulama baskısı artarken 4 Haziran'da ABD yönetiminin, Kaşıkçı cinayetinin hemen ardından bazı Amerikan firmalarına Suudi Arabistan'la hassas nükleer bilgileri paylaşma izni verdiği ortaya çıktı. 19 Haziran'da BM Yargısız ve Keyfi İnfazlar Özel Raportörü Agnes Callamard, Kaşıkçı cinayetine ilişkin hazırladığı raporunda, "Kaşıkçı, uluslararası hukuka göre Suudi Arabistan'ın sorumlu olduğu, kasten ve taammüden gerçekleşen bir yargısız infazın kurbanı oldu." ifadelerini kullandı. 26 Eylül tarihinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman Kaşıkçı'nın 2 Ekim 2018'de Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğunda vahşice katledilmesinin sorumluluğunu üstlendi. Suudi Arabistan ile ilgili dünyanın dikkatini çeken ve uluslararası ölçekte gündem olan gelişmeler bununla sınırlı kalmadı. Nisan ayında Suudi devletine ait olan Aramco petrol şirketi 1,11 trilyon dolarlık gelir ile dünyanın en karlı şirketi unvanına sahip oldu. Eylül ayında Aramco'ya ait iki tesise silahlı insansız hava aracıyla saldırı düzenlendi. Suudi Arabistan, Yemenli Husilerin saldırıda İran yapımı silahlı İHA'lar kullandığını öne sürse de bu kanıtlayamadı. Kasım ayında Aramco'nun halka açılacağı duyuruldu ve onaylandı. Bunun yanı sıra Prens Salman'ın Suudi hayat tarzında yaptığı reformlar kadın hakları alanında atılan adımlar manşet olmaya devam etti. Kadınların erkek vasilerinin izni olmadan yurt dışına seyahat etmesine olanak tanınmaya başlandı. Kadınlar artık evlenme ve boşanma başvurusu yapabilecek restoranlara erkekler ile aynı kapıdan girip çıkabilecekti.

Yemen'deki durum 16 Mayıs'ta Yemen hükümeti, ülkenin güneyindeki Dali kentinde hükümet güçleri ile Husiler arasında 40 gündür aralıklarla devam eden çatışmalarda 27 sivilin hayatını kaybettiğini, 73 sivilin yaralandığını açıkladı. 1 Eylül'de Zamar kentinde Husilerin alıkoyduğu kişilerin tutulduğu hapishaneye Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon güçlerinin düzenlediği hava saldırılarında 156 kişi öldü, 50 kişi yaralandı. Gayrı-resmi müzakereler Husilerin hava saldırılarının durması karşılığında sınır ötesine düzenledikleri füze ve drone saldırılarını durdurma teklifinde bulunmaları ile Kasım ayında başladı ve ayın sonunda Arap Koalisyonu, barış girişimlerine destek amacıyla 200’e yakın Husi mahkumun serbest bırakıldığını açıkladı.

Savaşın eşiğine gelen Hindistan ve Pakistan Takvimler 14 Şubat'ı gösterdiğinde Hindistan'ın Cammu Keşmir bölgesinde paramilis konvoyunu hedef alan bombalı saldırıda 44 asker öldü, 20 asker yaralandı. 26 Şubat'ta Hindistan Hava Kuvvetlerine ait savaş uçaklarının Pakistan hava sahasını ihlal ettiği ve bomba bıraktığı bildirildi ancak Hindistan bunu iddiaları kabul etmedi. 27 Şubat günü ise Pakistan ve Hindistan karşılıklı olarak savaş uçaklarının düşürülmesinin ardından çok sayıda kentte havaalanlarını kapatarak sivil uçuşları durdurdu. 26 Eylül'de Hindistan kontrolündeki Cammu Keşmir bölgesinin özel statüsünün kaldırıldığı belirtildi ve Ağustos ayından itibaren günümüze kadar bölgede binlerce kişi tutuklandı ve on binlerce genç erkeğin kaybolduğu bildirildi. Hindistan'da Hindu milliyetçisi Narendra Modi hükümeti 31 Ekim'de daha önce özel statüsünü kaldırdığı Cammu Keşmir'i ikiye böldü. Hindistan Halk Partisi Cammu Keşmir'in yeniden yapılandırılmasına ilişkin düzenlemeyle eyalet, Cammu Keşmir ve Ladakh Birlik Toprağı olarak tanımlandı. Pakistan Başbakanı İmran Han, Cemmu Keşmir bölgesinin özel statüsünü kaldıran Hindistan'ı "Bunlar Hitler'le aynı çizgide yürüyor" sözleriyle eleştirdi. Hindistan şimdi bölgedeki Müslümanların vatandaşlık haklarını ellerinden almaya hazırlanıyor. Bu olduğu takdirde Pakistan'a doğru modern tarihin gördüğü en büyük göç ve insani kriz yaşanabilir.

Yeni Zelanda'da gerçekleşen cami saldırısı 15 Mart'ta Yeni Zelanda'nın Christchurch kentindeki iki camiye, cuma namazı sırasında düzenlenen silahlı terör saldırısında 51 kişi öldü, 49 kişi yaralandı. Yeni Zelanda halkının ve hükümetinin bu olay karşısındaki tutumu ve sergilenen tavırlar tüm dünyanın gündeminde yer buldu. 22 Mart'ta yani saldırısının ardından gelen ilk cuma günü, öğle vakti okunan ezan, devlet kurumları Radyo Yeni Zelanda (RNZ) ve Yeni Zelanda Televizyonu (TVNZ) aracılığıyla canlı yayınlandı. Bunun yanı sıra parlamentoda da Kur'an okundu. Farklı yerlerdeki camilerde Yeni Zelandalıların Müslümanların ibadetlerini huzurla yapabilmeleri için nöbet tuttukları görüldü. Ülkede yarı otomatik silahlar yasaklandı ve yas ilan edildi. Katliam görüntülerini paylaşanlara hapis cezası verildi. Saldırganın davası ülke tarihindeki ilk terör yargılaması oldu.

Fransa'nın sokak eylemleri ve tarihi yangın 2018 yılında başlayan sarı yelek eylemleri 2019'da da farklı protestolarla birleşerek devam etti. 5 Mart'ta Fransa'da 3 aydan fazladır devam eden sarı yeleklilerin eylemlerinde polisin kullandığı biber gazı kapsülü 1 kişinin yaşamını yitirmesine ve 368 kişinin yaralanmasına neden oldu. Gösterilerin birinci yılı olan 16 Kasım'da sarı yelekliler Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un politikalarını protesto etmek için birçok kentte yeniden sokağa çıktı. Katılım 2018 yılına göre daha düşük kaldı ancak 5 Aralık'ta çok sayıda sektör çalışanı, emeklilik reformuna tepki göstermek amacıyla ülke genelinde süresiz grev ve protesto başlatınca sarı yelekliler de bu gösterilerde boy gösterdi ve eylemlere destek verdi. Ülkenin dört bir yanında reforma karşı yapılan protesto gösterileri yer yer şiddet olaylarına dönüştü. 15 Nisan'da ise başkent Paris'teki tarihi Notre Dame Katedrali'nde çıkan yangında çatı tamamen çöktü. Yangında, Fransa'nın sembolü olarak gösterilen ve savaşlara rağmen ayakta kalan dünyaca ünlü 856 yıllık yapı büyük ölçüde zarar gördü.

Ortadoğu'da gelişmeler dünya gündeminden düşmedi 25 Mart'ta ABD Başkanı Donald Trump, "Golan Tepeleri üzerinde İsrail'in egemenliğini ABD'nin resmen tanıdığını" ilan eden başkanlık kararına imza attı. İki gün sonra 27 Mart'ta 15 üyeli BMGK'nın 14 üyesi bu bölgenin İsrail toprağı olmadığı konusunda birleşti ve ABD tek taraflı Golan Tepeleri kararıyla yalnız kaldı. 4 Mayıs'ta İsrail ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi'nden İsrail tarafına çok sayıda roket atılmasını gerekçe göstererek savaş uçaklarıyla bölgeye hava saldırısı başlattı. Saldırılarda 25 Filistinli hayatını kaybetti. 25 Temmuz'da Filistin, İsrail ile yapılan tüm anlaşmaları askıya aldı. 20 Kasım tarihinde ise BMGK üyesi 5 ülke İngiltere, Almanya, Fransa, Belçika ve Polonya, İsrail'in işgal altındaki Filistin topraklarındaki tüm yerleşim faaliyetlerinin uluslararası hukuka göre yasa dışı olduğunu, iki devletli çözümü ve kalıcı barışı yıprattığını açıkladı. Son olarak 7 Aralık tarihinde ABD Temsilciler Meclisi, Filistin-İsrail meselesinde 'iki devletli çözüme' destek veren tasarıyı geçirdi. 1 Ekim tarihinde Irak'ta işsizlik, yolsuzluk ve kamu hizmeti yetersizliğini protesto etmek amacıyla başlayan gösterilerde en az 450 kişi öldü, 19 binden fazla kişi yaralandı.

ABD-Çin ticaret savaşı ve Uygurların durumu Çin ve ABD arasındaki bilek güreşi 2019'da da devam etti. 5 Mayıs'ta ABD Başkanı Donald Trump, 200 milyar dolarlık Çin ürününe uygulanan yüzde 10'luk gümrük vergisi oranının yüzde 25'e çıkarılacağını açıkladı. 13 Mayıs'ta Çin, 60 milyar dolar tutarındaki ABD menşeli ürünlere gümrük tarifesini yüzde 5 ila 25 artırdığını bildirdi. 20 Mayıs'ta Google, Çinli teknoloji devi Huawei'in ABD hükümeti tarafından kara listeye alınmasının ardından, Huawei kullanıcılarının Android işletim sistemine olan erişimini askıya aldı. 1 Ağustos'ta ABD, ticaret savaşı içinde olduğu Çin ürünlerine 1 Eylül'den geçerli olmak üzere yüzde 10 ek vergi koydu. 23 Ağustos'ta ABD, Çin'in Amerikan ürünlerine getirdiği ek gümrük vergilerine misilleme olarak, bu ülkeye yönelik gümrük vergilerini yüzde 5 artırdı. Kasım ayına gelindiğinde ise taraflar karşılıklı yumuşama sinyalleri gösterdi ve Aralık ayında görüşmeler yeniden başladı. Önce 13 Aralık'ta ticaret savaşını sonlandıracak olan ön anlaşma duyuruldu, ardından müzakerelerde ilk aşamanın tamamlandığı açıklandı. Çin'de yaşayan Uygur Türk azınlığının durumu ise 2019 yılı boyunca giderek daha kötüleşti. Konsantrasyon kamplarına ilişkin gelen raporlar, görüntüler ve bilgiler dünya kamuoyunda büyük tepki topladı ve Çin pek çok seviyede kınandı. Pekin ise iddiaları ve ithamları tamamen reddetmeye devam ediyor. 18 Mart'ta Çin hükümeti, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde 2014'ten bu yana 13 bin kişinin gözaltına alındığını bildirdi. 24 Ekim'te Avrupa Parlamentosu'nun düşünce özgürlüğünü savunan kişi veya kurumlara verdiği Sakharov Ödülü Uygur azınlığı savunan çalışmasıyla ekonomist İlham Tohti'ye verildi. Tohti Çin'de ömür boyu hapse çarptırıldığı için ödülü onun yerine 18 Aralık'ta Strazburg'da kızı aldı. 3 Aralık'ta da ABD Temsilciler Meclisi, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine yönelik baskı politikalarından dolayı Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören yasa tasarısını kabul etti.

Kuzey Kore sil baştan 26-27 Şubat tarihlerinde ABD Başkanı Donald Trump ile Kuzey Kore lideri Kim Jong-un arasında Vietnam'ın başkenti Hanoi'de düzenlenen ikinci zirvede anlaşma sağlanamadı. İlerleyen günlerde ABD yönetimi, Kuzey Kore'nin kömür taşıyan bir kargo gemisine 'uluslararası yaptırımları deldiği' gerekçesiyle el konduğunu açıkladı. 30 Haziran'da ABD Başkanı Donald Trump, Kuzey Kore lideri Kim Jong-un ile Kuzey ve Güney Kore arasında bulunan 'silahsızlandırılmış bölge'de buluştu ve Trump, Kuzey Kore topraklarına adım atan ilk ABD Başkanı oldu. Ne var ki, bu görüşmeden sonra arzu edilen ilerlemeler sağlanamadı. 5 Ekim'de İsveç'in başkenti Stockholm'de, Kuzey Kore'nin nükleer silah deneme faaliyetlerinin önlenmesi amacıyla ABD ile Kuzey Kore heyetleri arasında çalışma düzeyinde başlayan müzakereler kesildi. Son olarak Aralık ayında Kuzey Kore yönetimi ABD'ye verilen sözlerin tutulması için yıl sonuna kadar süre vereceklerini duyurdu ve yeniden füze fırlatma denemelerine başladı.

Hong Kong'un direnişi Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi yerel meclisine ilk Nisan ayında gelen ve suçluların Çin'e, Makao Özel İdari Bölgesi'ne ve Tayvan'a iadesini kolaylaştıran tasarı Hong Kongluların tepkisini çekti. Tasarıya karşı bölgenin belli cadde ve yollarında başlayan gösteriler, günler içinde büyüdü ve haftalar boyunca sürdü. Gösterilerde sayıları yüz bin ile bir milyon arasında değişen protestocuların, nüfusu 7,4 milyona ulaşan Hong Kong'da, bölgenin yedide biri oluşturduğu görüldü. Yaz ayları boyunca devam eden protestolarda yüzlerce kişi yaralandı. 15 Haziran'da Çin'in Hong Kong Özel İdari Bölgesi'nde zanlıların Çin'e iadesini kolaylaştıran yasal düzenlemenin askıya alındığı açıklandı. Ne var ki, askıya alma kararı protestoları dindirmedi. 12 Ağustos'ta ise Hong Kong havalimanında, 4 gündür süren protestolar nedeniyle binlerce uçuş iptal edildi. 27 Kasım'da ABD Başkanı Donald Trump, Hong Kong'daki gösterilerde uygulanan şiddet ve insan hakları ihlallerinden sorumlu olan Çinli yetkililere yaptırım uygulanmasını öngören Hong Kong İnsan Hakları ve Demokrasi Yasası'nı onayladı.

İran-ABD kavgası 2019 yılı İran ile ABD arasında tam bir duelloya dönüştü. 8 Nisan'da Trump, İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO), ABD'nin yabancı terör örgütleri listesine eklendiğini duyurdu. Buna karşılık İran Milli Güvenlik Yüksek Konseyi, ABD Merkez Kuvvetlerini (CENTCOM) terör örgütleri listesine aldığını açıkladı. 13 Haziran'da Umman Denizi'nde iki büyük petrol tankerinde patlama oldu. Japonya'ya yük taşıyan iki petrol tankerinin Hürmüz boğazında saldırıya uğradığını duyurunca ABD yönetimi saldırılardan İran'ı sorumlu tuttu. 20 Haziran'da İran DMO Hava-Uzay Kuvvetleri, ülkenin güneyindeki Hürmüzgan eyaletinde ABD hava kuvvetlerine ait insansız hava aracını düşürdüğünü duyurdu. ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA), olayın ardından, Basra Körfezi ve Umman Körfezi'nin İran kontrolündeki hava sahasında Amerikan havacılık firmalarının uçuşlarına yasak getirdiğini açıkladı. 21 Haziran'da Trump, gece saatlerinde İran'da üç farklı yere saldırı düzenleyeceklerini ancak 150 kişinin hayatını kaybedebileceği bilgisini alınca saldırıdan 10 dakika önce vazgeçtiklerini açıkladı. 24 Haziran'da Trump bu kez İran'ın ruhani lideri Ali Hamaney'i de kapsayacak şekilde İran'a yönelik yeni yaptırımlar getiren başkanlık kararnamesine imzaladı. 1 Temmuz'da İran yönetimi, zenginleştirilmiş uranyum l imitini nükleer anlaşmada belirtilen 300 kilogram stok limitinin üstüne çıkardı. 4 Temmuz'da İngiltere'ye bağlı Cebelitarık Özerk Yönetimi, Suriye'ye yönelik ambargoları ihlal ettiği gerekçesiyle İran tankerini alıkoydu. Buna cevap olarak 19 Temmuz'da İran DMO, Hürmüz Boğazı'nda İngiltere'ye ait Steno Impero adlı petrol tankerini alıkoydu. 31 Temmuz'de ABD yönetimi, İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif'i de yaptırım listesine aldı. 13 Ağustos'ta İran, yüzde 4,5 seviyesindeki zenginleştirilmiş uranyum stokunun 370 kilograma ulaştığını açıkladı. 15 Kasım'da İran'da benzine yüzde 300 zam yapılmasının üzerine birçok kentte başlayan ve 3 gün süren gösterilerde kamu binaları, bankalar, benzin istasyonları tahrip edildi, marketler yağmalandı. 7 bin kişi gözaltına alındı, Uluslararası Af Örgütü gösterilerde en az 208 kişinin öldüğünü açıkladı.

Brezilya'da Amazon yangınları Ağustos'ta dünyanın en büyük yağmur ormanları olan Amazonlarda çıkan yangınlar tüm dünya kamuoyunu bunalıma sevk etti. Brezilya'da, 2019 yılında 72 bin 843 orman yangını meydana geldiği bildirilirken bu yangınların çoğunun bölgede hayvancılık ve soya tarımı ile uğraşanlar tarafından yeni tarım arazisi açmak için bilinçli olarak çıkarıldığı rapor edildi. Dünyayı esas endişelendiren durum ise 1 Ocak'ta iktidara gelen Brezilya Devlet Başkanı Jair Bolsonaro'nun bu amaçlı şekilde çıkarılan yangınlara göz yumduğunun düşünülmesiydi. Bolsonaro'nun bölgeye yangınla mücadele edecek ekipleri ve askerleri göndermekte ağır davranması, uluslararası yardımları geri çevirmesi ve kendine getirilen eleştirilere sert karşılık vermesi dünyanın gündemine oturdu. Yazın son haftalarında yoğunlaşan yangınlar, tüm dünyayı harekete geçirirken, Bolsonaro G7 ülkelerinin 20 milyon euroluk yardım teklifini reddetti ve Fransız Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile girdiği söz dalaşı günlerce gündemden düşmedi.

Myanmar'a soykırım soruşturması 16 Eylül'de BM, Myanmar hükümetinin Arakanlı Müslümanlara karşı şiddet eylemlerinin "soykırım niyetiyle" yapıldığının yeni delillerle pekiştiğini ve hükümetin Müslümanlara karşı "sistematik ve geniş çaplı insanlık dışı eylem ve zulmünün" sürdüğünü duyurdu. 14 Kasım'da Uluslararası Ceza Mahkemesi, Arakanlı Müslümanlara karşı işlenen suçlarla ilgili soruşturma başlatılmasına izin verdi ve 10 Aralık'ta da Gambiya'nın, "Arakanlı Müslümanlara karşı soykırımın soruşturulması"na yönelik Myanmar'a karşı Uluslararası Adalet Divanında açtığı dava görülmeye başlandı. Ülkesinin de facto lideri Nobel ödüllü Aung San Suu Kyi, davada Myanmar'ı savunarak soykırım suçlamasını reddetti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın azledilmesi 21 Nisan'da Ukrayna'da, devlet başkanlığı seçimini ikinci turda yüzde 73,22 oy alan komedyen Vladimir Zelenskiy kazandı. ABD'den Ukrayna'ya yapılacak 400 milyon dolarlık askeri yardımı Trump tarafından askıya alındı. Bu yardım askıya alındıktan kısa bir süre sonra Haziran ayında Trump Zelenskiy ile bir telefon görüşmesi yaptı ve bu görüşmede askeri yardımı serbest bırakmak karşılığında 2020 seçimlerindeki en büyük siyasi rakibinin kirli çamaşırlarını ortaya çıkarmak için Zelenskiy'e baskı yaptı. Biden'ın oğlu Hunter Biden babası ABD başkan yardımcısıyla hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen Ukrayna'daki bir enerji firmasının yönetim kuruluna sokulmuş, Zelensky dönemi öncesi bu firma aleyhinde açılan soruşturmaların üstü kapatılmıştı. Trump dosyaların yeniden açılmasını istiyordu. ABD istihbaratından bir yetkili, olan biteni bir şikayet dilekçesine dönüştürdü. Bu yetkili, ABD Başkanı'nın şahsi çıkar için görevini kötüye kullandığını, yabancı bir ülke liderinin 2020 seçimlerine müdahale etmesini istediğini söyledi. Trump suçlamaları reddettiyse de telefon konuşmasının tapeleri yayınlandı ve Trump'ın azil süreci başladı. 12 Aralık'ta Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi, Trump'ın azline yönelik sunulan "görevin kötüye kullanılması" ve "Kongrenin işleyişini engellemek" adlı iki başlıktan oluşan azil maddelerini görüştü ve 18 Aralık'ta da suçlamalar onaylanarak azil gerçekleşmiş oldu. Senato'daki yargılama ve Trump'ın görevden alınıp alınmayacağına ilişkin burada yapılacak oylama da 2020'ye kaldı.

Salgın hastalıklar 17 Temmuz'da Dünya Sağlık Örgütü, Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde Ebola salgınının Kuzey Kivu eyaletinin en büyük kenti Goma'ya sıçraması üzerine küresel acil durum ilan etti. Eylül ayıne gelindiğinde Filipinler ve Endonezya'da bu yıl dang humması nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1000'i aşmıştı.

İklim krizi, büyük felaketler ve Greta 6 Ocak'ta Filipinler'de, "Usman" olarak adlandırılan fırtınanın neden olduğu sel ve heyelanlarda 126 kişi öldü. 27 Ocak'ta Brezilya'nın güneybatısında bir maden atık barajının çökmesi sonucu 110 kişi öldü, 200'den fazla kişi kayboldu. 10 Mart'ta Etiyopya Havayollarına ait yolcu uçağı, Kenya'nın başkenti Nairobi'ye yaptığı uçuş sırasında düştü. Devlete ait yayın kuruluşu EBC, uçakta 157 kişiden kurtulan olmadığını duyurdu. 12 Mart'ta Etiyopya'da 157 kişinin hayatını kaybettiği kazanın ardından pek çok ülke Boeing 737 Max 8 tipi uçakların ülkeye giriş ve çıkışlarının askıya alındığını bildirdi. 4 Nisan'da Amerikan uçak üreticisi Boeing, "738 MAX 8" tipi yol uçaklarının Endonezya ve Etiyopya'da yaptıkları kazalarda uçuş kontrol yazılımındaki hatanın payı olduğunu belirterek yaşanan can kayıpları için özür diledi. 16 Mart'ta Zimbabve ile Mozambik sınırındaki bölgede etkili olan kuvvetli yağış ve tropikal hortum nedeniyle 65 kişi hayatını kaybetti. Aynı günlerde Endonezya'nın doğusundaki Papua eyaletinde meydana gelen sel ve heyelanlarda 104 kişi yaşamını yitirdi. 21 Mart'ta Irak'ın Musul kentinde feribotun batması sonucu 103 kişi hayatını kaybetti. 23 Mart'ta Güney Afrika ülkelerinden Mozambik, Zimbabve ve Malavi'deki kasırga ve kuvvetli yağışların yol açtığı seller nedeniyle ölenlerin sayısı 700'ü geçti. 28 Mart'ta Dünya Meteoroloji Örgütü, iklim değişikliği nedeniyle meydana gelen doğal afetlerin 2018'de 62 milyon kişiyi etkilediğini açıkladı. 21 Nisan'da Sri Lanka'da kilise ve otelleri hedef alan saldırılarda 253 kişi öldü, 500'den fazla kişi yaralandı. Terör saldırılarında 3 Türk vatandaşı hayatını kaybetti. Ağustos ayında AB İklim Değişikliği Gözlemleme Kurumu, Temmuz 2019'un kayıtlara geçen en sıcak ay olduğunu bildirdi. 28 Ağustos'ta iklim krizine karşı başlattığı öğrenci eylemlerinin sembolü haline gelen 16 yaşındaki İsveçli aktivist Greta Thunberg, BM İklim Zirvesi'ne katılmak için Avrupa'dan 15 gün önce açıldığı sıfır karbondioksit emisyonlu yelkenliyle Atlantik Okyanusu'nu geçerek New York'a ulaştı. Greta'nın zirvede yaptığı sinirli ve duygusal konuşma dünyada karışık tepkilere yol açtı. Thunberg Aralık ayında Time dergisi tarafından yılın kişisi seçildi ve bir kez daha derginin kapağında yer aldı. Eylül ayında kategori 5 seviyesindeki Dorian Kasırgası, Bahamalar ve ABD'nin güney Atlantik kıyılarında etkili oldu. Bahamalar'da 3,4 milyar dolar zarara yol açan Dorian en az 73 kişinin ölümüne, yüzlerce kişinin kaybolmasına neden oldu. 16 Eylül'de Sudan'da aşırı yağışlar nedeniyle yaşanan sel felaketinde ölü sayısı 85'i geçti. 24 Eylül'de Çad'ın kuzeyinde bir altın madeninde meydana gelen çökme sonucu 52 kişi hayatını kaybetti. Aynı gün merkez üssü Pakistan kontrolündeki Azad Keşmir'in Yeni Mirpur kenti olan 5,8 büyüklüğündeki depremde 40 kişi öldü, 172'si ağır 680 kişi yaralandı. 12 Ekim'de Japonya'da 6 bölgede etkisini gösteren Hagibis Tayfunu'nun neden olduğu afet ve kazalarda en az 77 kişi yaşamını yitirdi. 31 Ekim'de Pakistan'ın Liyakatpur kenti yakınlarında patlamanın ardından üç vagonu alev alan trende 74 kişi hayatını kaybetti. 4 Kasım'da ABD yönetimi, 2017'de çekileceğini duyurduğu Paris İklim Anlaşması'ndan ayrılmak için resmi başvuruda bulundu. Kasım ayında Güney Sudan'da günlerce devam eden şiddetli yağışların neden olduğu sellerde 70 kişi hayatını kaybetti.

İlginç veya tepki çeken olaylar Forbes Dergisi'ne göre Amerikalı rap sanatçısı Jay-Z dünyanın ilk dolar milyarderi rapçisi oldu. Koli bandıyla duvara yapıştırılmış bir muzdan oluşan sanat eseri, ABD'de 120 bin dolara satıldı. Muz daha sonra bir sanatçı tarafından sergilendiği yerden çıkarılarak yendi. Finlandiya'da 34 yaşındaki Sanna Marin, dünyanın en genç başbakanı olarak göreve başladı. 2019 Nobel Edebiyat Ödülü, Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'da 1995'de işlenen soykırımı inkar eden Avusturyalı yazar Peter Handke'ye verildi. Handke'nin Nobele layık görülmesi tüm dünyada tepki çekti.

Mars, Uzay ve bilim 24 Nisan'da ABD Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) Mars'a indirdiği sismik inceleme aracı InSight, Kızıl Gezegen'de ilk yer sarsıntısını kaydetti. 12 Mayıs'ta ABD Havacılık ve Uzay Ajansı NASA, 2024 yılına kadar Ay yüzeyine bir kadın astronot çıkaracağını açıkladı. 26 Temmuz'da NASA'nın Geçiş Halindeki Öte Gezegen Araştırma Uydusu (TESS), uzaydaki keşif yolculuğunun ilk yılını tamamladı. TESS, uzayın dünyanın güney yarım küresinden görülen kesimi Güney Gökleri'nde varlığı doğrulanan 21 öte gezegen keşfetti. Aynı tarihlerde bilim insanları, Güneş Sistemi'nin de içinde bulunduğu Samanyolu Galaksisi'nin üç boyutlu haritasını çıkardı. 4 Ağustos'ta uçan kaykayın mucidi Fransız Franky Zapata, Fransa ile İngiltere'yi ayıran Manş Denizi'ndeki Dover Boğazı'nı uçarak geçti. 27 Ağustos'ta NASA, dünyayla çok daha az irtibat kurularak derin uzay seyahatine olanak tanıyacak Derin Uzay Atomik Saati'ni çalıştırdı. 8 Ekim'de Nobel Fizik Ödülü, evrenin gelişiminin ve "Dünya'nın kainattaki yerinin" anlaşılmasına sundukları katkılardan dolayı üç bilim insanına verildi. 9 Ekim'de Nobel Kimya Ödülü, "lityum iyon bataryaların icat edilmesine katkıda bulunan çalışmalarından ötürü" bilim insanları John B. Goodenough, M. Stanley Whittingham ve Akira Yoşino'ya verildi. 20 Ekim'de Avustralya nakliye şirketi Qantas, "dünyanın en uzun mesafeli ticari test uçuşunu" tamamladı. "The Boeing 787-9" marka uçak, New York'tan Sidney'e 16 bin 200 kilometrelik bir mesafeyi aktarmasız 19 saat 16 dakikada katetti. 19 Kasım'da bilim insanları, Jüpiter'in uydusu Europa'nın atmosferinde su buharı bulunduğunu bildirdi. Kaynak: euronews