YAŞAM

Başka ülkede yaşamaya karar vermeden önce bunları okuyun...

Batı yıllardır göçmen sorunu ile boğuşuyor. Milyonlarca insan özellikle Avrupa ülkelerine göç etmek için uğraşıyor. Oysa bu ülkelerde yaşamak hiç de kolay değil. İşte nedenleri…

Yabancı ülkeleri turist olarak gezmek eğlencelidir. Lüks otellerde kalır, restoranlarda yemek yer, kafeteryalarda kahvenizi yudumlar, tarihi ve turistik yerleri gezersiniz. Ama o ülkelerde geri kalan hayatınızı geçirmek de bu kadar eğlenceli midir? Bir ülkenin turistik reklamlarına kapılıp oraya yerleşmek isteyebilirsiniz. Ancak her zaman, madalyonun diğer tarafı vardır: Pahalılık. "Hayat pahalı olabilir ama gelirim de ona göre yüksek olur" diyebilirsiniz. Fakat onlar gibi yaşamak için yıllarınızı vermeniz gerekir. Üstelik para biriktirmek de eskisi kadar kolay değil. Hiç kimsenin hevesini kırmak istemeyiz ama madalyonun öbür yüzü şöyle…

AVUSTURYA Her ülkede olduğu gibi Avusturya'da da ön plana çıkan konular, hayat pahalılığı ve ev kiraları. Ülkede geçinme maliyeti, Türkiye'den yüzde 56, ev kiraları da yüzde 125 daha fazla. Para birimi olarak euro'ya geçtiklerinden beri her şey daha da pahalı oldu. Orta halli bir restoranda bile iki kişi 250 TL'den az hesap ödemez, en kısa mesafeli otobüs biletine 10.5 TL verirsiniz. Taksimetre 17 TL'den açılır. Bunun yanı sıra Avusturyalılar kabadır.

Sadece bize karşı değil, bütün yabancılara karşı. Otobüs şoföründen garsona kadar hiç kimse, yabancılara anlayışlı davranmaz. Almanca biliyorsanız biraz daha iyi konumda olursunuz. Ama sadece biraz... İnsanları, olumsuz düşüncelerini saklama gereği duymaz. Her yerde sigara içilir. Bir yabancı olarak resmi kurumlarda çok fazla kırtasiye işiyle uğraşırsınız.

BELÇİKA Hayat pahalılığı Türkiye'den yüzde 65 daha fazla. Kiralar da yüzde 152 daha yüksek. Tavuğun kilosu 45 TL, bir kilo domates yedi TL, taksiyi bir saat bekletmek 120 TL. Evin elektrik, su gibi sabit masraflarına ayda 490 TL, bir çift ayakkabıya en az 510 TL verirsiniz.

Üç odalı apartman dairesinin kirası dört bin TL. Ev satın almak isterseniz metrekaresine ortalama sekiz bin TL ödersiniz. Satın almayla ilgili yasalar bölgeden bölgeye değişir. Devlet yapısı zaten çok karmaşık. Yol şartlarından dolayı trafik hep tıkalı. Havaalanına gitmek, herhangi bir Avrupa kentine uçmaktan daha uzun sürer. Dolayısıyla ulaşım araçları hep rötarlı. Vergiler ise oldukça yüksek. Fransızca ve Flamanca konuşanların çekişmesi yüzünden çok fazla dil zorluğu çekmeniz de olası.

DANİMARKA Hayat pahalılığı Türkiye'den yüzde 83, kiralar ise yüzde 190 daha fazla. Fast food restoranda bir kişi 55 TL'den, orta halli bir restoranda iki kişi 420 TL'den daha az ödemez. Bir kilo muzla, bir kilo portakal 17 TL, bir kilo soğan 8 TL, bir litre benzin 7.2 TL, bir blucin pantolon 570 TL, bir çift erkek ayakkabısı 660 TL.

Değil satın alacak, kiralayacak ev bulmak bile çok zor. Dili kolay öğrenilir bir dil değil. Gece hayatı o kadar pahalı ki gece geç saatlerde ortalıkta kimse gözükmez. Gelir vergisi, oldukça yüksek. Yüzde 60'a kadar çıkıyor. Yabancılar Danimarkalıları dünyanın en mutlu insanları olarak gösterir. Ama Danimarka halkı, neden mutlu gösterildiklerini anlamaz.

FRANSA Türkiye'den yüzde 66 daha pahalı bir ülke. Restoranda bir litre içecek su 22 TL, bir litre süt üç TL. Geleneksel baton ekmekleri bile 6.5 TL. 85 metrekare bir evin sabit masrafları 850 TL'yi geçebilir. Bunu ortalama 4 bin 700 TL olan kiraya eklemelisiniz. Aylık gelir, vergi sonrası ortalama 6 bin 500 TL. Sınırsız internet bağlantısına ayda 105 TL, aylık belediye otobüsü pasosuna 420 TL ödersiniz.

Fransa'da binalar çok eskidir. "Yıkalım, yenisini yapalım" demezler. Bu nedenle evler haraptır, yalıtımı yoktur, odaları küçüktür, mutfakları kullanışsızdır. Çoğu apartmanda tek bir banyo bulunur. Kışın ısıtması, yazın serinletmesi zordur. Klima takma izniniz olmaz. Halkının yardımsever olduğu söylenemez. İngilizce bilirler ama Fransızca konuşmazsanız size cevap bile vermezler.

HOLLANDA Hayat pahalılığı rakamları Belçika ile hemen hemen aynı. Ev fiyatları ve kiralar, Belçika'dan daha yüksek. Türkiye ile kıyaslamak gerekirse Hollandalı bizden yüzde 175 daha yüksek kira öder. Evler hem küçük hem pahalı. Mobilyalı evler bulmak mümkün olsa da fiyat yüzde 70 artar. Evi eşya ile döşemenin maliyeti ise hayli yüksek. Ulaşım araçlarının büyük bölümünü bisikletler oluşturur.

Ancak sürücüleri çok sorumsuzdur. Dikkatsizce sürerler. Bir otomobille çarpışmaları halinde, olayın nasıl olduğuna bakılmaksızın otomatik olarak otomobil sürücüsü suçlanır. Sağlık hizmetleri çok pahalıdır. Felemenkçe bilmiyorsanız, doktordan telefonla randevu almak neredeyse imkansızdır. Yabancıların sağlık sigortası da her hastalığı kapsamaz.

İNGİLTERE Zorunlu tüketim maddeleri Türkiye'den yüzde 58, kiralar yüzde 175 daha yüksek. İki kişi, orta halli bir restoranda üç kap yemeğe en az 350 TL verir. Yarım kilo ekmek 7 TL, bir kilo domates 12 TL, bir kilo portakal 10.5 TL. Ulaşımda en kısa mesafe bileti 14 TL, orta halli küçük boy bir aile otomobili, vergi öncesi 90 bin TL, üç oda bir apartman dairesi kirası 5 bin TL. Çalışan kesim, vergi sonrası ayda 5 bin 500 TL kazanır.

Mutfakları özensizdir. Restoranda 50 TL'den daha ucuz bir tabak yemek, lezzetli olmaz. Kahvelerinin tadı bile kötüdür (çay hariç). Devlet dairelerinde işler, umduğunuz gibi gitmez. Dayanıklı tüketim malları kalitesizdir. Kiralar, küçük kasabalarda bile çok yüksektir. Halk her yerde sıra olur. ATM önlerinde ve asansörlerde bile sıra görürsünüz.

JAPONYA Hayat pahalılığı bizden yüzde 98, kiraları yüzde 160 yüksek olan bir ülke. Uzak bile olsa pek çok yabancı Japonya'ya yerleşmek ister. Bir kilo yerel peynir 75 TL, bir kilo et 67 TL. Üç odalı ev kirası 8 bin TL, evin sabit masrafları minimum 800 TL. Çalışanların ortalama ücreti vergi sonrası 10 bin TL. Japonlar daha çok grup kültürüne yatkın.

Batılılar gibi bireysel değil. Bu, Batılıları rahatsız edebilir. Ülkede Batı tarzı yemekler yapılıyor olsa da Japon yemekleri, alışık olmayanlar için zor. İyi hazırlanmış deniz ürünleri çok pahalı. Konutlar da ayrı bir sorun. Japonlar 40 metrekarelik dairelerde rahat eder. Ama Batılılar için bu, rahatsız edicidir. İş bulmak kolay. Fakat Japon, günde 15 saat çalışmazsa, kendini o gün çalışmış hissetmez. Metro istasyonlarında yorgunluktan olduğu yere yığılıp uyumuş insanlar görmek olağandır.

KANADA İnternette en çok tıklanan sitelerin, "Kanada'ya nasıl göçmen olarak gidilir?" konulu siteler olduğunu biliyor muydunuz? Bu sitelere en çok girenler de Amerikalılar. Sebep, ABD'nin başına ya Hilary Clinton'ın ya da Donald Trump'ın geliyor olması... Kanada, dünyanın ikinci büyük ülkesi. Genişliği, az nüfusu, yaşam şartlarının elverişli olması, sadece Amerikalıları değil bütün dünyadan göçmenleri cezbediyor. Ama Kanada'nın da eksileri var. Her şeyden önce soğuk bir ülkeye gidiyor olacaksınız.

-40 derece soğuğa alışık mısınız? Yazın da bazı güney bölgelerinde sıcaklık 40 dereceyi buluyor. 80 derecelik ısı farkına Kanadalılar alışık. Ama siz değilsiniz. Soğuğa adapte olmuş sivrisinekler ve diğer binlerce tür böcek, sizi evinizden çıkamayacak hale getirebilir. Bir sitede ev bulduysanız, kira öder gibi ayda bin 100 doları aşan aidat parasını sineye çekmeniz gerek. Hayat pahalılığı ABD'den yüzde 40, Türkiye'den yüzde 50 daha fazla. Dünyanın en büyük petrol üreticilerinden biri olmasına rağmen de benzinin litresi 5.5 TL.

NORVEÇ En pahalı ülkelerin başında gelir. Türkiye'den yüzde 128 daha pahalı. Kiralar da bizden yüzde 223 daha yüksek. Bir litre süt 7 TL, bir kilo peynir 45 TL, bir litre su 8 TL. Bir aile otomobili almak için 130 bin TL'yi gözden çıkarmalısınız. Norveç bir petrol ülkesi olduğundan beri petrol ürünleri biraz ucuzladı ama yine de benzinin litresi 6.5 TL. Aylık ortalama ücret 10 bin TL. 5 bin 500 TL'ye kiralık ev bulmak mümkün. Ev satın almak istiyorsanız metrekaresi 18 bin TL.

Dükkanlar 17.00'den sonra kapanıyor. Pazar günü de kapalılar. Dikkatsiz hareket ederseniz hafta sonunu aç geçirebilirsiniz. Coğrafi konumu nedeniyle zor bir ülke. Yazın saat 22.00'de bile hava aydınlık. Kışın da çok kısa bir süre gün yüzü görebilirsiniz. İklimi sürekli yağmurlu ve rüzgarlı. Bu durum insanların evlerine kapanmalarına neden oluyor ve melankolik yapıyor. Norveç, yüz binde 12 ile intihar oranı yüksek ülkelerden (En yüksek 24.7 ile Güney Kore, en düşük 2.9 ile Yunanistan).Öyle ki paralarının değeri bile aynı.

İSVEÇ İsveç sosyal yapı üzerine temelleri kurulu bir ülke, ancak 1990'lı yıllarda iktidarda olan ve özüne tam zıt bir şekilde SOSYAL DEMOKRATLAR özelleştirme kararı alarak, ülkeyi kapitalizmin önüne atmış oldu. Oldukça pahalı bir ülke olan İsveç, Türkiye'den yüzde 125-130 oranından daha pahalıdır. İsveç'te ev kiralamak bir yana en büyük sorunları başında ev bulmak geliyor. Neredeyse ev bulmak imkansız gibi bir durumun yaşandığı İsveç'te evler adeta kara borsada. Hukuk devleti olmasına rağmen birçok insan evinin bir odasını fahiş fiyatlarla el altından başkasına kiralıyor. İsveç'te 2 odalı bir evin en düşük kirası 7-8 bin kron bu da İsveç'te asgari ücret ile çalışan bir kişinin maaşının yüzde 60'ına tekabül ediyor. İsveç sağlık hizmetleri konusunda da oldukça problemli bir ülkedir. Acile giden bir hastanın ortalama bekleme süresi 4 ila 8 saat arasında olabilmektedir. Temel yaşam gıdaları açısından da oldukça pahalı olan İsveç'te bir evde iki kişi yaşayıp tek kişi çalışıyorsa geçim oldukça zordur.