İSVEÇ

İsveç'te yaşlı bakım evlerinin neden korunamadığı anlaşıldı

İsveç belediyeleri yaşlı bakım evlerindeki çalışmalara güveniyor. Ancak istatistiklerde rakamlar kamufle edildi. Koronavirüs kurbanı yaşlıların sayısı hızla artmaya başladığında, iki geriatrik profesör, yaşlı bakım evlerindeki durumla ilgili verilen verileri yeterli kabul görmedi ve gerçek nüfus istatistiklerine göre yaşlı yerlerinin miktarını incelemeye başladı. Karolinska Enstitüsü'nde Anders Wimo ve Bengt Winblad yapılan araştırma sonucunda elde edilen verilerle ilgili "Durum endişe verici" yorumunda bulundu.

Belediyeler son yıllarda masraflardan kaçınmak için yaşlı bakım evlerinde tasarrufa giderek, bakım evlerinin sayılarını azalttı. Bununla birlikte de aynı ortamda daha fazla yaşlı birarada yaşamaya başladı. Maliyetten kaçınan belediyelerin uygulamaları, koronavirüs salgınında İsveç'e ağır bedel ödetti ve ödetmeye devam ediyor. Yaşlılar arasında ölü sayısı Mart ayından bu yana artıyor. Covid-19 nedeniyle şu ana kadar yaşanan ölümlerin dörtte üçü yaşlı bakım evlerinde yaşayanlardan oluşuyor.

Değişen yapılar Meslektaşı Anders Wimo ile birlikte iki acil noktaya işaret eden Bengt Winblad, "80 yaşın üzerindeki insanların yoğun bakım için uygun olmayacağını ilk duyduğumuzda, yaşlı bakımının arkasındaki yapıların nasıl değiştiğine dikkat etmemiz gerektiğini hissettik" diyerek yapılan çalışma sonucunda: 1. Yaşlı bakımında ulusal düzeyde tasarruf edilmesi 2. Personel arasında azalan eğitim seviyesi.

Koronavirüs kriziyle birlikte yaşlı bakım evlerinde yaşanan trajik ölümlerden sonra harekete geçildi. Yapılan çalışmaların iyi yönde olduğu, ancak durumun oldukça kretik olduğunun altı çizildi. Bengt Winblad "Huzurevleri olarak adlandırılan şey harika bir bakım sundu. Artık farklı bakım düzeylerini ayırt edemiyoruz. Şimdi çoğunlukla daha fazla denetimden bahsediliyor ve bunun etkisini yeni görüyoruz" ifadeleri kullandı.

Sayıları varsaymak Anders Wimo, Bergsjö'de bir aile hekimi ve geriatrik genel tıpta sağlık ekonomisi odaklı bir profesör emeritus. İncelemesi, Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu'nun rakamlarına dayanıyor: 2000 yılında 118 bin 500 yaşlı, özel konutlarda yaşıyordu. 2019 yılında, ilgili rakam yaklaşık 80 bine geriledi.

"Bu yeterince kötü bir durum ve 65 artı / 1000 sakin için ev sayısına bakarsanız, yaşlı evlerin sayısı yarıya düştü. Anlaşılması gereken şey, değişmeyen sayıdaki belediyelerde bile yaşlıların sayısının her yıl artarak çok daha fazla olması." Anders Wimo, Ulusal Sağlık ve Refah Kurulu rakamlarını, nüfusun her yıl büyüdüğünü gösteren nüfus istatistikleriyle ilişkilendirdi. Bu aynı zamanda, bakıma ihtiyacı olan ağır hasta yaşlıların oranını da verilen rakamlardan daha fazla olduğunu ortaya çıkardı. "Ev hizmetlerinin rakamları yüzde dört artmış olsa da, özel konutlardaki yer sayısındaki azalmayı dengelememektedir" diyen Anders Wimo, "ev hizmetlerini arttıran birçok belediyenin bunu çok düşük seviyelerde gerçekleştirdiğini" belirtti.

Düşük eğitimli personel Profesörler, yaşlı bakım hizmetlerinde çalışanların eğitim düzeyinin bir istisnadan ziyade kural olarak ne kadar düşük olduğu konusunda sert eleştirilerde bulundular. Bengt Winblad, "Stockholm de dahil olmak üzere birçok belediyenin personel maliyetlerinin yüksek olması nedeniyle bakım yerlerinde yüzde 50 oranında bir azalma görüyoruz. Çalışanların birçoğu hemşirelik seviyesine bile ulaşmıyor. Hükümet, hastanelerin işten çıkarılma tehdidiyle aynı anda şirketlere destek paketleri dağıtıyor" dedi.

Anders Wimo, sözde özel konuttaki yaşlıların yüzde 70 kadarının demans hastalığına sahip olduğunu ve genellikle diğer çok hasta yaşlılardan daha hareketli olduğunu vurguluyor. "Yaşlılarda covid-19 yayılımının bir kısmını açıklayabilir. Onlara bakmak, diğer yaşlı insanlara kıyasla daha fazla bilgi gerektirir. Gelecekte ortak sağlık sigortası görmek istiyorum, çünkü halk sağlığı düzelse bile, demans hastalarının büyük bir kısmı keskin bir şekilde artacak ve her zaman kapsamlı denetime ihtiyaç duyacaktır. Refahı güçlendirmek için uzun vadeli finansmana ihtiyaç vardır" ifadeleri kullandı.

Birkaç kritik ses Bu hafta, yaşlı bakımı konusunda başka kritik tepkiler de ortaya çıktı. Aftonbladet'teki bir makalede Profesör Ingmar Skoog, yetkililerin tüm demans hastaları için risk değerlendirmesini nasıl ele aldıkları, yaşlılar ve covid-19 için ulusal bir koordinatör çağrısında bulunmaları konusunda uyarıda bulundu. Halk Sağlığı Kurumu Genel Müdürü Johan Carlson, bu hafta Aftonbladet'te, belediye başkanlarını yaşlı bakım evleri ve sağlık hizmetleri konularında suçladı.

Yaşlı yerleri sayısı 1.000 kişi başına düşen yaşlı yeri, 65+ ► 2001 yılında: 77,4 yer ► Yıl 2019: 39,7 yer 1000 kişi başına düşen yaşlı sayısı, 80+ ► 2001 yılında: 200,0 yer ► Yıl 2019: 118,1 yer Kaynak: Anders Wimo, Karolinska Institutet, İsveç Ulusal Sosyal İşler ve İstatistik Kurulu rakamları ile. Rakamlar yer ve yatak sayısını değil, belediyelerin özel konutlarındaki sakinlerin sayısını göstermektedir.