YAŞAM

İsveçlinin bu fotoğrafları Dünyada hızla yayılıyor

5 yıl önce başlayan ve en çok çocukları vuran Suriye savaşanın IŞİD terörizmi ile devam ettiği bu sürede çaresiz kalan çocukların Aftonbaldet fotoğrafçısı Magnus Wennmans tarafından çekilmiş bu gerçek görüntüler ile kirli savaşın çocuklara etkisi gözler önüne serilmeye çalışılıyor. Bunun yanı sıra savaş mağdurlarına yardım için çalışmalara destek aranıyor. Derleyen: Semihhan AYDEMİR Fotoğraflar: Aftonbladet sitesinden alınmış olup tüm telif hakları sahiplerine aittir.

Fara 2 yaşında Ürdün'ün Azraq bölgesindeki kampta tutuluyor. Futbol tutkusu olan minik Fara'nın mutlu olması için bir topu yok ama babasının onun top oyması için eski çamaşırları top gibi yuvarlayarak onun oynamasını sağladığı belirtiliyor. Ablası Tisam ise 9 yaşında oda Fara'nın gelecekte futbolcu olabileceğine inanıyor.

Lamar 5 yaşında Sırbistan ve Macaristan arasında bulunan Hosgos sınırında çekilmiştir. Hayatın bağdatlı bebeğin omuzlarına yüklediği yükün farkında olmadan savunmasız bir şekilde derin bir uykuya dalmış şekilde görüntülendi.

Mehdi 1,5 yaşında Yine Sırbistan ile Macaristan sınırında çekilmiş bir fotoğraf. Savaşın kirli oyunundan ailesiyle kaçarak ta Sırbistan sınırlarına kadar gelmiş bir çocuk, bu fotoğrafta uyuyor ama şu anda ne durumda bilinmiyor.

Abdul Kerim 17 yaşında Yunanistan'ın Atina şehrinde son parasıyla bir bilet almış, geceyi geçirmek birçok mülteci çocuk gibi o da bir yer buluyor kendine, diğerlerinden farklı olan tekşey Omino meydanında olmadı.

Ahmed 7 yaşında Yoğun göç akınının yaşandığı ve büyük olaylarla gündem olan Sırbistan ve Macaristan arasındaki Horgos sınır bölgesinde bu uyku haliyle görüntüleniyor. Asfalt yolu üzerinde binlerce mülteci arasında yogun düşmüş küçük bedeniyle kafasını çantasına koyup dağılmış vaziyette uykuya dalıyor. O da diğer çocuklar gibi yarının nasıl olacağından bihaber.

Shehd 7 yaşında bir kız çocuğu Yine Sırbistan ve Macaristan arasındaki Horgos sınır bölgesinde büyük bekleyişin içinde bitap ve yorgun düştükten sonra küçük bedeni asfalta serilmiş uyuyor.

Sham 1 yaşında Gözüyaşlı annesinin kollarında uykuya dalan bu minik Sırbistan ve Macaristan sınırında görüntüleniyor. Bir gün öne Avusturya'ya giden treni kaçırdıkları için umutsuz ve üzgün bir şekilde bekleyişlerine devam ediyorlar.

Abdullah 5 yaşında Sırbistan Belgrad sınırında yorgun düşmüş vaziyette bulduğu yere kendini bırakıyor. Abdullah aynı zamanda kan dolaşımında düzensizlik olan ve hasta bir çocuk. Kız kardeşinin savaşta evlerinde öldürüldüğüne şahitlik etmiş 5 yaşındaki bu minik korkuyla bir ümit Avrupa'ta ulaşmaya çalışırken sınırda böyle görüntülendi.

Juliana 2 yaşında Sırbistan ve Macaristan arasındaki çok konuşulan Horgos sınırında binlerce mülteci arasındaki minik bir kız çocuğu. Akşama kadar yaşadığı çaresizlik sonrasında annesi onu yorganın altına sürerek uyku uyumasını sağlıyor.

Ahmed 6 yaşında Sırbistan ve Macaristan sınırı yani Horgos, sınırda gün boyu polisin sıktığı gazlar ve uyguladığı şiddet sonrasında bir sonraki güne uzanmak için çimlere uzanıyor ve derin bir uykuya bitap düşerken böyle fotoğraflanıyor.

Şiraz 9 yaşında Bu fotoğraf Türkiye'de yani Suruç'ta çekildi. Mülteci kampında fotoğrafı çekilen küçük Şiraz felçli bir çocuk sürekli sağlık sorunları ile ilgilenen ailesi tedavi için yardıma ihtiyaçları olduğunu söylüyor.

Mardin 5 yaşında Şanlıurfa'da fotoğraflanan küçük kız çocuğu babasını savaşta kaybetmiş, evini özlüyor ve tabiki babasını özlüyor. Endişeli bakışları arasında geceye düşen minik Mardin Şanlıurfa'daki kampta daha iyi bir gelecek için yardım bekliyor.

Muhammed 13 yaşında Nizip'teki mülteci kampında yaşayan çocuğun Halep özlemi derin düşüncelerle objektife böyle yansıyor.

İman 2 yaşında Pnömoni ve göğüs enfeksiyonu bulunan hasta bir çocuk. Bu fotoğraf çekildiği an 3 gündür yatakta hasta yatıyordu. Annesi Olah çocuğunun biran önce sağlığına kavuşmasını bekliyor.

Gülistan 6 yaşında Suruç'taki kampta görüntülenen minik Gülistan savaşın acımasızlığından ailesiyle kaçarak Türkiye'ye gelmiş ve Suruçtaki kampta yaşamına ailesiyle devam ediyor.

Tamam 5 yaşında Ürdün'ün Azraq bölgesindeki kampta çekilen bu fotoğraf minik Tamam'ın gözyaşlarını tutamadığı gerçeğini gösteriyor. Sürekli üzgün ve memleketi Humus'u özlediği gibi, düzenlenen bir hava saldırısı sonrasında yaşadığı korku onun sürekli kabus görmesine sebep oluyor.

Esra 11, Esma 8 ve Sidra 6 yaşında Üç kardeşin Lübnan'daki mülteci kampında uyurken böyle görüntülendiler. Babaları bir hava saldırısında yaşamını yitirmiş ve onlar anneleri ile ülkeyi terk etmek zorunda kalmışlar.

Maram 8 yaşında Evlerine roket atarın düşmesi sonucunda yaralanan minik beyin travması geçirmiş ve annesi onu alarak Ürdün'e kaçmış. Bir süre tedavisi hastanede devam eden minik Maram şimdi annesiyle oradaki kamplarda yaşama tutunmaya çalışıyor.

Ralia 7 - Rahaf 13 yaşında Bu iki kardeşin ortak kaderi savaş mağduru olmalarıdır. Suriye'deki acımasız savaşın mağduru olan bu minikleri anneleriyle Lübnan'a kaçmış şu anda Lübnan'ın Beyrut şehrinde sokaklarda yaşayarak hayata tutunmaya çalışıyorlar.

Moyad 5 yaşında Savaşın en mağdur çocuklarından biri olan Moyad annesiyle alışveriş yapmak için dışarıya çıktığı sırada hava saldırısına maruz kalmış, annesi olay yerinde yaşamını yitirmiş kendiside başına isabet eden şarapnel parçalarıyla yaralanmış. Hastanede tedavi gördükten bir süre sonra Ürdün'e aile bireylerinin sağ kalanlarıyla gitmiş.

Walaa 5 yaşında Halepli minik evine gitmek istiyor. Acımasız savaşın mağdur çocuklarından biri olan Walaa arkadaşlarını özlediğini söylese de gerçek hayat onu Lübnan'daki kamplara mahkum ediyor.

Amir 20 aylık O henüz sadece 20 aylık bir minik. Olan biteni anlmıyor belki ama henüz doğmadan önce yapılan bir saldırı sonrasında annesinin karnında travma geçirdi. Lübnan'daki mülteci kampında dünyaya geldiği söyleniyor. Ama sağlık durumunun daha iyi olası için yardıma ihtiyaçları olduğu gerçeği var.

Fatima 9 yaşında Minik Fatima şimdi İsveç'in Norberg bölgesinde yaşıyor. İsveç'e uzanan yolculuk hikayesinde gemiden suya düşme ve boğulma tehlikesi var. Bunun yanı sıra Suriye'de Esed askerlerinin ayrım yapmaksızın düzenlediği saldırılarda ailesinden bir çoğunu kaybettiği söyleniyor. Ürdün de kamplarda kalmış, İsveç'e ulaşmak için oldukça zor günlerden geçmiş, şimdi daha iyi ama hala gece uyurken kabuslar gördüğünü söylüyor.