DÜNYA

Ortadoğu'nun 'BEYİN KANAMASI' Şimon Peres

Eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres, 93 yaşında hayatını kaybetti. Peres, yarım yüzyılı aşan siyasi hayatına 'şahin' olarak başladı. 1993 Oslo anlaşmalarının mimarlarından olduğu için 'güvercin' muamelesi gördü.

Ama, 1996'da Lübnan'da 102 sivilin öldüğü Kana katliamı emrini veren de oydu. Eski İsrail Cumhurbaşkanı, Davos'taki 'one minute' krizinin de baş aktörlerinden biriydi.

?Şimon Peres İsrail'in 9. Cumhurbaşkanı olduğu 2007 yılına kadar, ülkenin solcuları tarafından 'güvecin', sağcıları tarafından 'Oslo suçlularından biri' olarak nitelendirildi. Ama ister solcu, ister sağcı olsun, İsrail'in bütün seçmenleri için girdiği hemen hemen bütün siyasi yarışları kaybeden bir figürdü. Batı siyaset sahnesinde saygı gören Nobel Barış Ödülü sahibi Peres'i, Türk halkı ve siyasetiyse Davos'ta yaşanan 'one minute' kriziyle hatırlayacak.

FİLİSTİN MESELESİNİN ÖNÜNE EN BÜYÜK ENGELİ O KOYDU Özellikle hayatının son dönemlerinde 'iflah olmaz iyimser' olduğunu iddia edenler olmuşsa da Peres, Filistin sorununun çözülmesinin önündeki en büyük engellerden olan Yahudi yerleşim birimlerinin ilk yılmaz savunucularından, 1996 Lübnan Kana katliamının sorumlusu ve İsrail'in nükleer güç olması siyasetinin uygulayıcılarından biri olarak da tarihe geçti.

İSRAİL'İN İŞGAL SİLAHLARINI TEMİN ETTİ 1923 Polonya doğumlu Peres, ailesiyle birlikte 11 yaşındayken Filistin'e göç etti. Peres, İsrail'in kuruluşundan hemen önce, devlet kurma mücadelesine silah alımlarından sorumlu kişi olarak katıldı. İsrail kurulduktan sonra da 1950'li yıllarda, ABD ile askeri işbirliğini yürüten ekibin başındaydı. Bu dönemde ABD'de üniversite eğitimini de tamamladı.

SÜVEYŞ SAVAŞINI PLANLADI İsrail'in kurucusu Ben Gurion tarafından, 1956 Süveyş Savaşı'nı planlamak üzere, Fransa ile gizli görüşmelere gönderildi. Yalnızca savaşa yönelik bir anlaşma yapmakla kalmadı, Fransa'nın yardımıyla İsrail'in nükleer güç olmak için ihtiyaç duyduğu adımları da attı.

ONUN İÇİN FİLİSTİN KÖKÜ KAZINMASI GEREKEN BİR ŞEYDİ İsrail'in Batı Şeria, Gazze, Golan Tepeleri ve Sina yarımadasını işgal ettiği 1967 savaşından bir yıl sonra, işgal edilen topraklarda, Yahudi yerleşim birimlerinin kurulmasını destekledi. Ona göre Yahudi yerleşim birimleri İsrail'in gözleri ve kökleriydi. Bu dönemde yaptığı Ulaştırma, Göç ve Savunma Bakanlıkları görevlerinde de bu politikasını sürdürdü. O yıllarda Peres, Filistin devleti kurulmasına da karşıydı. 1978 yılında yazdığı "Yarın Şimdidir' kitabında şöyle diyordu: "Üç yapı kurabiliriz, İsrail, Ürdün ve ikisinin birden yöneteceği yeni bir yapı."

KENDİ ZULMÜNÜ SINIRLANDIRDI DİYE ÖDÜL ALDI! "Bir İsviçre saati değil, garanti belgesi yok" diye tanımladığı Filistin lideri Yaser Arafat ve İsrail Başbakanı İzak Rabin ile birlikte Nobel Barış Ödülünü Oslo Anlaşmasının yapılmasına katkıları nedeniyle aldı.

KANA KATLİAMINI YAPTI! 1996 yılının ilkbahar aylarında ülke seçim yarışına girdi. Peres'in rakibi sağcı Likud Lideri Benyamin Netenyahu'ydu. Peres'e yöneltilen en büyük eleştiri de yine 'güvercin' olmasıydı. Seçim atmosferindeki İsrail, Peres'in Başbakanlığı altında o yıllarda hâlâ işgal altında tuttuğu Güney Lübnan'da Hizbullah'a karşı 'Gazap Üzümleri" operasyonunu başlattı. Evlerini terk etmek zorunda kalan yaklaşık 400 bin Lübnanlının 800'ü BM'ye ait Kana kampına sığındı. İsrail 18 Nisan'da Kana yakınlarından kendisine roket atıldığını iddia ederek, kampa saldırı düzenledi, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 102 sivil saldırıda öldürüldü.

DAVOS... Peres, İsrail Cumhurbaşkanlığı görevini yaparken 2009 yılının Ocak ayında Davos'ta, dönemin Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da konuşmacı olduğu Ortadoğu panelinde, İsrail'in Gazze'ye yönelik operasyonunu, başkalarına da konuşma fırsatı tanımadan, sinirli bir biçimde savundu. 27 Aralık'ta başlayan Gazze'ye yönelik saldırıda binden fazla Filistinli yaşamını yitirmişti. Peres'e göre, şehirlerine füze saldırısı yapılan bir ülkenin savunma hakkıydı bu operasyon. Peres'in bu ateşli savunmasına Erdoğan 'one minute' diyerek itiraz etmiş ve şunları söylemişti:

"Sayın Peres benden yaşlısın. Sesin çok yüksek çıkıyor. Biliyorum ki sesinin bu kadar çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar yüksek çıkmayacak; bunu da böyle bilesin. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz! Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum."

Erdoğan bu konuşmasından sonra salonu terk etti. Daha sonraki günlerde İsrail ve Türkiye arasındaki gerginlik, İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Dany Ayalon'un, dönemin Türkiye Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'u kendisinden daha alçak bir koltukta oturtmasıyla yeniden derinleşti.

İki ülke ilişkileri uzun süre kökü gitti. Daha sonra, Cumhurbaşkanı Peres'in ikna etmesi ve ABD Başkanı Barak Obama'nın araya girmesiyle dönemin İsrail Başbakanı Netenyahu, özür mektubu gönderdi.

Peres, Gazze'ye insani yardım götüren Mavi Marmara gemisine uluslararası sularda İsrail'in düzenlediği operasyonda on Türk öldürüldüğünde hâlâ İsrail Cumhurbaşkanıydı. Bu görevine 2014 yılına kadar devam etti.

Peres, evli ve üç çocuk babasıydı ama Cumhurbaşkanı seçildikten sonra eşi, onunla birlikte Kudüs'e gelmeyi reddetmiş, çift ayrı yaşamaya başlamıştı. 2014 yılında, cumhurbaşkanlığı görevi bitince, köşesine çekildi.

EŞİ KABUL ETMEDİ Sağlığı gittikçe bozulmaya başladı. 13 Eylül 2016'de, 93 yaşında beyin kanaması geçiren Peres, 28 Eylül'de tedavi gördüğü Tel Aviv'deki hastanede hayatını kaybetti.