Irak'ta Rus helikopteri düştü
Irak'ın güneyindeki Vasıt (Kut) vilayetinde MI35 modeli Rus helikopterinin düştüğü bildirildi.
AA muhabirinin Vasıt vilayetindeki güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre, Rus helikopteri, kentin güneyindeki Camia semtinde askeri bölge yakınında düştü.
Kentteki güvenlik kaynağı, helikopterin teknik nedenlerden dolayı düştüğünü ifade ederek, mürettebatın zarar görmediğini de kaydetti.
KKTC'de kolalisyon ortağı UBP'li bakanlar istifa etti
KKTC'de koalisyon hükümetinin ortağı UBP'li bakanlar Başbakan Ömer Kalyoncu'ya istifalarını sunarak hükümetten çekildiler
Libya'daki tüm bakanlıkların banka hesapları donduruldu
Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti, ülkedeki tüm bakanlıkların ve bazı kurumların banka hesaplarını dondurdu.
Libya'da Faiz es-Sirac başkanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümetinin (UMH), ülkedeki tüm bakanlıkların ve bazı kurumların banka hesaplarını dondurduğu bildirildi.
Başkent Trablus ve Tobruk merkezli 2 hükümetin yanı sıra uluslararası toplum tarafından desteklenen üçüncü bir hükümet (UMH) bulunan ülkede, UMH Başkanlık Konseyi tarafından yayımlanan kararda, "Maaşlar hariç hazine tarafından finanse edilen bakanlıkların ve kamu kurumlarının banka hesapları donduruldu" denildi.
Başkanlık Konseyi üyesi Fethi el-Micberi başkanlığındaki komitenin ilgili kurumdan yazı gönderilmesi halinde hesaplardaki blokajı kaldırma yetkisi olduğu ifade edildi.
Asıl şikayetçi ABD basını!
Obama, Türkiye'ye basın özgürlüğü eleştirisi yapıyor ancak ABD'de ulusal güvenlik nedeniyle gazeteciler ceza alıyor ve kaynaklarını açıklamaya zorlanıyor.
ABD basını açılan davalar nedeniyle Obama'ya bir mektup bile yazdı ve baskıların azaltılmasını istedi. 8 Temmuz 2014'te 38 büyük gazetecilik örgütü Obama'ya açık bir mektup yazarak Obama yönetiminin gazetecilik faaliyetleri konusunda daha şeffaf davranması ve haberlere kısıtlayıcı uygulamaların bir an önce sonlandırılması yönünde bir talepte bulundu.
SON 40 YILIN EN BASKICISI
2014 yılında Washington Post gazetesinin eski Genel Yayın Yönetmeni Leonard Downie Jr. Obama yönetiminin eski ABD Başkanı Richard Nixon'dan bu yana basına uygulanan baskı noktasındaki en saldırgan başkan olduğunu ifade etti. New York Times Gazetesi'nin baş hukuk müşaviri ve anayasa hukukçusu olan James Goodale da yine basın özgürlüğü konusunda Obama yönetiminin Nixon yönetiminden çok daha kötü olduğunu açıklamıştı. Goodale, Obama yönetimindeki yetkililerin Nixon ya da Bush yönetimlerinde hayal bile edemeyecekleri kadar sert bir güç kullandığının altını çizmişti. Açıklamaları yapan her iki isim de Nixon ve Bush dönemlerinde basın özgürlüğü için mücadele eden sembol isimler oldukları için bu açıklamalar ülke genelinde büyük yankı uyandırmıştı. Obama yönetimi altında "bilgi sızdırmak" için açılan davaların sayısı yediye ulaştı.
Gazetecilere cezalar
- Bush yönetiminin CIA'yi nasıl yasadışı kullandığını anlatan 'State of War' kitabını yazan New York Times muhabiri James Risen, kendisine bilgi sızdıran haber kaynağını açıklamayı reddettiği için hapis cezası aldı.
- K. Kore hakkında gizli bir raporu kullanarak makale yazan Fox News muhabiri James Rosen'ın telefon görüşmeleri ve e-posta adresleri Adalet Bakanlığı tarafından takip edildi, arama emri çıkarıldı.
- New York Times muhabiri Judith Miller, kaynağını açıklamaya yanaşmadığı için 18 ay hapis cezasına çarptırıldı, 12 hafta hapis yattıktan sonra muhbirinin isminin açıklanmasına izin vermesinden sonra serbest kaldı.
- 2012'de haber ajansı Associated Press'in (AP) telefon konuşmalarının ABD Adalet Bakanlığı tarafından iki yıl dinlendiği ortaya çıktı.
- 2015'te 25 yaşındaki siyahi Freddie Gray'in polis sorgusu altındayken ağır yaralanması ve hayatını kaybetmesinin ardından çıkan Baltimore protestoları esnasında esnasında ABD'li güvenlik güçleri 5 gazeteciyi yaraladı ve ekipmanlarını kırdı. Onlarcasını ise gözaltına aldı.
Panama belgeleri dünyayı yerinden oynattı
Panama merkezli hukuk firması Mossack Fonseca'nın milyonlarca gizli dokümanı internete sızdı, Putin başta olmak üzere 72 ülkenin liderlerinin ses getirecek vergi skandalları bir bir ortaya çıktı.
Dünyanın en güvenilir hukuk firmaları arasında gösterilen Panama menşeli Mossack Fonseca'nın 11 milyon belgesi basına sızdırıldı. Söz konusu belgelerde başta Putin olmak üzere birçok dünya liderinin ve ünlü ismin vergi kaçırmak ve kara para aklamak için nasıl yollara başvurduğu yer alıyor.
Panama merkezli Mossack Fonseca'ya ait 40 yıllık özel belge ve dokümanların internete sızmasıyla birlikte, offshore hesaplarda paralarını saklayan siyasi liderler, sanatçılar ve birçok ünlü isim deşifre oldu. Ortaya çıkan ve ünlü liderlerin hesaplarını deşifre eden bu belgelere Panama Papers (Panama belgeleri) adı verildi.
Putin'den Esed ve Cemaron'a
Panama Papers belgelerinde, Rusya Devlet Başkanı Putin, İngiltere Başbakanı Cameron'ın babası, Mısır'ın darbeci Cumhurbaşkanı Sisi'nin oğlu Alaa Mubarak, Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Başkanı Khalifa bin Zayed bin Sultan Al Nahyan, Gürcistan'ın eski Başbakanı Bidzina Ivanishvili, İzlanda Başbakanı Sigmundur Davíd Gunnlaugsson, Irak'ın eski başbakanı Ayad Allawi, Katar'ın eski başbakanı Hamad bin Jassim bin Jaber Al Thani, Katar'ın eski Emiri Sheikh Hamad bin Khalifa Al Thani, Suudi Arabistan Kralı Salman bin Abdulaziz bin Abdulrahman Al Saud, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Irak'ın eski başbakanı Ayad Allawi ve Suriye'den de Esed gibi isimler yer alıyor.
En çok Putin'i sarsaracak
Kayıtlarda Putin'in isminin hiçbir şekilde geçmemesine rağmen, "arkadaşlarının" Putin'in yanlarında olduğunu ve "kazançlarına güvence" olduğunu kabul ettiği görülüyor. Belgeler ise Putin'in 2 milyar dolarlık bu paradan yararlandığını ima ederken, "arkadaşlarının serveti Putin'in harcamalarında ortaya çıkıyor" deniliyor.
Messi de listede
Barcelona'nın dünyaca ünlü oyuncusu Lionel Messi'nin de adı belgelerde geçiyor. Kayıtlar Messi ve babasının Panama şirketi Mega Star Enterprise adlı firmanın sahibi olduklarını gösteriyor. Şu an İspanya'da Messi'nin offshore hareketleri soruşturuluyor.
Sızdıran belli değil
Panama belgeleri önce Süddeutsche Zeitung adlı Alman gazetesiyle, ardından 78 ülkeden 107 ayrı medya kuruluşuyla paylaşıldı. Ancak sızdıranın kim olduğu belli değil. Belgeler, Panamalı hukuk firmasının, müşterilerinin para aklamasına, ambargoları delmesine ve vergi kaçırmasına yardımcı olduğunu gösteriyor.
Firma yetkilileri ise 40 yıldır faaliyet gösterdiğini ve bugüne kadar herhangi bir illegal iş yapmadığını söylüyor.
İlk istifa
Panama kayıtlarının sızmasının ardından 2013 yılından bu yana görevde olan İzlanda Başbakanı Sigmundur David Gunnlaugsson istifa etti.
Daha çok belge gelebilir
11 milyon belge dünya çapında büyük ses getirirken, gelecek günlerde çok sayıda yayınlanmamış belgenin basına sızdırılabileceği konuşuluyor.
Avrupa'dan Ermenistan'ı şoke eden çağrı
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Pedro Agramunt, Ermeni birliklerinin işgal altındaki Azeri topraklarından BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak geri çekilmesi çağrısında bulundu.
Agramunt, yaptığı yazılı açıklamada, Yukarı Karabağ'daki şiddet olaylarından ve insanların yaşamlarını kaybetmesinden derin endişe ve büyük üzüntü duyduğunu belirterek, "Taraflara derhal ateşkese saygı göstermeleri ve barışçıl çözüm için müzakerelere başlamaları çağrısı yapıyorum'' ifadesini kullandı.
AZERBAYCAN'IN KARARI MEMNUNİYETLE KARŞILANDI
Azerbaycan ve Ermenistan'ın 2001 yılında Avrupa Konseyine üye olurken Yukarı Karabağ sorunun barışçıl bir şekilde çözümü için çaba göstereceklerini yolunda taahhütte bulunduğunu kaydeden Agramunt, iki hükümete de şiddetten uzak durmaları çağrısı yaparken, Azerbaycan'ın tek taraflı ilan ettiği duyurulan ateşkes haberini memnunlukla karşıladığı bildirdi.
"İŞGAL ALTINDAKİ TOPRAKLARDAN ÇEKİLİN"
Agramunt, açıklamasında, ''BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak Ermeni birliklerinin işgal altındaki Azeri topraklarından geri çekilmeleri çağrısını yapıyorum'' ifadelerine yer verdi.
Azerbaycan'a bağlı Dağlık Karabağ, 1991'de Ermenistan tarafından işgal edilmiş ve 1994'te yapılan ateşkes anlaşması çıkan gerginlikler sonucu bozulmuştu.
3 güneşli gezegen: KELT-4Ab
ABD'deki Harvard-Smithsonian Astrofizik Enstitüsü'nde görev yapan bilim insanları üç güneşli bir gezegen keşfetti. 'Yıldız Savaşları' filmindeki 'Tatooine' gezegenini andıran KELT- 4Ab isimli gezegenin Jüpiter kadar büyük olduğu belirtiliyor. Gezegenin güneşleri ise KELT-A, KELT-B ve KELT-C olarak adlandırılıyor. KELT- 4Ab , KELT-A yıldızı etrafında üç günde bir tur atıyor. KELT-B ve KELT-C yıldızları birbiri etrafında 30 yılda dönüyor. Bu iki yıldız birlikte KELT-A yıldızı etrafındaki yörüngeyi 4 bin yılda kat ediyor. KELT-4Ab'nin bu zamana kadar bilinen 3 yıldızlı dördüncü gezegen olduğu bildirildi. Avrupa Uzay Ajansı'nın Gaia teleskobu yeni keşfedilen gezegeni gözlemlemeye devam edecek.
Putin'den ABD'yi çıldırtacak hamle
Rusya'nın, 1867 yılında Çar 2'nci Aleksander tarafından 7 milyon 200 bin dolara ABD'ye sattığı Alaska'ya yeniden göz diktiği ortaya çıktı.
ABD'de yaşayan ve Rus asıllı bir aileden gelen hukukçu Konstantin Şugayev, Amerikan arşivlerinde Alaska satış anlaşmasının usule uygun yapılmadığını kanıtlayarak, 2017 yılında Putin'e iyi bir hediye hazırlamak istediğini belirtti.
KIRIM'DAN SONRA ALASKA'YI DA İSTİYOR
Alaska hikayesinin 1 Nisan şakası olmadığını duyuran Rusya'daki "Gazeta" gazetesi, "Rus kökenli ABD vatandaşı Şugayev'in 'Garett, Paterson ve Shugaev' adında bir hukuk hizmetleri şirketi var. Bu şirketin hukukçuları eski arşivleri tarayarak Alaska'nın satışında usulsüzlük yapıldığını kanıtlamak istiyor. Tarihi belgelere göre, Rus çarının satışı gerçekleştirdiği gün, ABD Temsilciler Meclisi'nin de yetkilerinin son bulduğu gün. Temsilcileri Meclisi bu gün toplanarak iki ülke arasında toprak alışverişini onaylamış. ABD yasalarına göre ise Temsilciler Meclisi yanı sıra Senato'nun da onayı gerekiyor. İşte bu hukuki boşlukları ortaya çıkarmayı planlayan Şugayev, Alaska'nın ABD'ye geçişinin 150'inci yıldönümünde Rusya lideri Vladimir Putin'e Kırım'dan sonra Alaska hediyesi hazırlamak istiyor" yorumunu yaptı.
Kremlin Sarayı'nın ABD'de Alaska ile ilgili böyle bir araştırma yapıldığını bilmediğini açıkladığını da vurgulayan gazete, "Ancak bu işin Rusya tarafından gizlice yürütüldüğü ortada. Şugayev hukuk şirketinin ABD'de Alaska satış belgelerini araştırması için Rusya hükümetinin arkasında durduğu '21. Yüzyıl ve Dünya' fonu tarafından finanse edildiğini öğrenmiş bulunuyoruz" iddiasında bulundu.
İngiltere 'Panama belgelerini' inceleyecek
İngiltere Vergi Gelir Dairesinin (HMRC), "Panama belgelerini" incelenmek üzere Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumundan (ICIJ) talep ettiği bildirildi.
İngiliz yayın kuruluşu BBC'ye değerlendirmelerde bulunan HMRC Yaptırım ve Yasal Mevzuatlar Direktörü Jennie Granger, "HMRC finansal konularda görevi kötüye kullanmaya ilişkin eylemleri ifşa etmek ve gereğini yapmak konusunda kararlıdır. Vergi kaçakçılarının kaçırdıkları her kuruşun vergisini ve cezasını ödemeleri için çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Granger, İngiltere'deki vergi gelir biriminin, Panama'daki şirketler dahil olmak üzere çok sayıda offshore şirketin faaliyetlerine ilişkin farklı kaynaklardan kapsamlı bilgiye sahip olduğunu, bu belgelerin halihazırda incelendiğini söyledi.
Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) ile tamasa geçirilerek "sızdırılan dataların paylaşılmasını" talep ettiklerini vurgulayan Granger, "Bu verileri çok yakında inceleyeceğiz. Elde edilen veriler üzerinden hızlı ve uygun bir şekilde harekete geçeceğiz." dedi.
Granger, İngiltere'de 2010 yılından bu yana vergi kaçakçılığı ile mücadele ederek yaklaşık 2 milyar sterlin gelir elde edildiğinin altını çizerek, "Mesajımız net; vergi kaçakçıları için güvenli 'vergi cenneti' yoktur. Offshore hesaplar üzerinden para saklama devrinin geçtiği konusunda kimsenin şüphesi olmasın." diye konuştu.
- Listede lordlar ve milletvekilleri var
"Panama belgelerinde", İngiltere'deki Lordlar Kamarasından 6 lordun, iktidardaki Muhafazakar Partiden 3 eski vekilin, yine İngiltere'deki siyasi partilere bağış yapan çok sayıda kişinin isimlerinin de geçtiği öne sürülmüştü.
Belgelerde ayrıca İngiltere Başbakanı David Cameron'ın 2010 yılında vefat eden babası Ian Cameron'ın da adının geçtiği iddia edilmişti.
Dünyanın en büyük 4. offshore hukuk danışmanlık şirketi olarak bilinen ve merkezi Panama'da bulunan Mossack Fonseca'dan sızdırılan "uluslararası vergi kaçakçılığına" ilişkin "Panama belgeleri", 3 Nisan gecesi uluslararası medyaya servis edilmişti.
Alman "Süddeutsche Zeitung" gazetesi tarafından elde edilen yaklaşık 11 milyon sayfalık dokümanın ilk kısmı, Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) tarafından açıklanmıştı.
Sızdırılan belgelerde 12 ülkenin emekli ya da halen görevdeki lideri ve 143 politikacının adının geçtiği, Pakistan Başbakanı Navaz Şerif, Irak'ta eski Başbakan İyad Allavi, Ukrayna Devlet Başkanı Petro Poroşenko, Mısır'da devrik cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek'in oğlu Alaa Mübarek ve İzlanda Başbakanı Sigmundur David Gunnlaugsson gibi isimlerin de listede olduğu belirtilmişti.
Belgelerin açıklanmasının ardından Barcelona'nın yıldızı Arjantinli oyuncu Lionel Messi'nin de içinde bulunduğu pek çok futbolcunun da offshore şirketi olduğu ileri sürülmüştü.
Belgelerde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yakın arkadaşı Sergei Roldugin ile Yuri Kovalchuk'un da adlarının yer aldığı, yaklaşık 2 milyar dolarlık offshore para akışının Putin'in yakın çevresine kadar uzandığı da iddia edilmişti.
İran'dan Suriye'ye asker sevkiyatı
İran Ordusu Kara Kuvvetleri Koordinatör Yardımcısı Tuğgeneral Araste, Suriye'ye özel kuvvetlere bağlı birlikler gönderdiklerini duyurdu.
İran Ordusu Kara Kuvvetleri Koordinatör Yardımcısı Tuğgeneral Ali Araste, ülkesininSuriye'ye askeri danışman olarak özel kuvvetler birlikleri gönderdiğini açıkladı.
"YEŞİL BERELİLER" SURİYE'YE GİDİYOR
Yarı resmi Tasnim Haber Ajansı'na göre, Tuğgeneral Araste, ülkede "yeşil bereliler"olarak bilinen özel birliklerin oluşturduğu 65'inci Tugay'a mensup askerlerin Suriye'ye gönderildiğini belirtti.
Araste, "Kara Kuvvetleri'nin bir parçası olan 65'inci Tugay ve diğer birlikleri Suriye'ye danışman olarak gönderiyoruz. Şu anda orada 65'inci Tugay'dan danışmanlar bulunuyor." dedi.
Araste, başkent Tahran'da 17 Mart'ta düzenlenen bir askeri mezuniyet töreninde"Keskin nişancı ve komandoları, Suriye ve Irak'taki bazı bölgelerde 'danışman' olarak kullanabiliriz" demişti.
Suriye'de altıncı yılına giren iç savaşta İran askerleri, rejim güçlerinin safında muhaliflere karşı savaşıyor. Suriye'deki çatışmalarda şu ana kadar aralarında generallerin de olduğu çok sayıda askeri personelini kaybederken Tahran yönetimi, Suriye'deki savaşa müdahil olduğu yönündeki iddiaları resmi düzeyde yalanlıyor.
İran, çatışmalarda öldürüldükleri haberi basına yansıyan İranlıları, "gönüllüler" şeklinde nitelendiriyor.
Öldürülen Devrim Muhafızları mensuplarını ise "emekli", "eski asker" ya da "danışman" olarak nitelendiren İran yönetiminin bu tavrı, Suriye rejimine askeri destek verdiği yönündeki suçlamaları savuşturma amacı taşıdığı şeklinde yorumlanıyor.
Rus kuklası Kadirov Suriye'ye gidiyor
Çeçenistan lideri Rus kuklası Ramzan Kadirov, katil Esad'ın daveti üzerine Şam'a gitmeyi planladığını söyledi.
Sputnik'e konuşan Ramzan Kadirov, "Esad beni iki kez misafirliğe davet etti. Gidecek vaktim olmadı. Ama mutlaka gitmek istiyorum" dedi.
SAVAŞTAN ÖNCE GİTMİŞTİM
Bu ziyareti Çeçenistan'da eylülde düzenlenecek liderlik seçimlerinden önce gerçekleştirmeyi istediğini de ekleyen Kadirov, Suriye'yi daha önce ziyaret edip etmediği sorusuna da, "Bir kez gittim ama bu, savaştan önceydi" yanıtını verdi.
Kadirov ayrıca, Suriyeli muhalifin 'deneyim alışverişi' yapmak için yıllardır terörle mücadele eden Çeçenistan'ı ziyaret ettiğini de paylaştı. "Danışma toplantıları için, deneyim paylaşmak için geldiler. 'Siz bütün bunları yaşayıp geride bıraktınız. Bunun için ne yapmalıyız?' diye sordular" ifadelerini kullanan Kadirov, tam olarak hangi muhalif grubun temsilcileriyle görüştüğünü ise belirtmedi.
Ermeni komuta karargahı imha edildi
Azerbaycan ordusu, Ermenistan-Azerbaycan cephe hattında devam eden çatışmalarda, Ermeni güçlerin komuta karargahını imha etti.
Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, "İşgal altındaki bölgelerde bulunan Ermeni komuta karargah merkezi, ordumuzun açtığı ateşle darmadağın edildi. Düşmanın çok sayıda albay ve generali yok edildi" ifadelerine yer verildi.
Operasyonun video görüntüsünün, kamuoyuyla paylaşılacağı belirtildi.
Ermenistan'da seferberlik ilan edildi
Azerbaycan karşısında büyük kayıplar veren Ermenistan hükümeti, eli silah tutan herkesi askere çağırdı.
Ermenistan-Azerbaycan cephe hattında çatışmalar devam ediyor.
Ermeni güçlerinin, kaybettikleri bölgeleri geri almak için cephe hattının Ağdere, Terter, Hocavend ve Fuzuli bölgelerinde Azerbaycan mevzilerine saldırdığı, sivil yerleşim birimlerine ateş açtığı bildirildi.
SEFERBERLİK İLAN EDİLDİ
100'den fazla Ermeni askerinin öldüğü çatışmaların ardından ülkede seferberlik ilan edildi.
60 YAŞINDAKİLER BİLE ASKERE ALINDI
Gönüllü olarak katılmak isteyenlerin kayıtları yapılmaya başladı. 60 yaş ve üstü erkeklerin çoğunlukta olması ise dikkat çekti.
Afganistan'da gençler Olimpiyatlara TİKA desteğiyle hazırlanıyor
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Afganistan'ın başkenti Kabil'e bağlı Bagrami ilçesinde uluslararası olimpiyatlara sporcu yetiştiren ve aralarında güreş ve tekvando alanında madalya sahibi sporcusu bulunan 17 spor kulübüne yardım yaptı.
TİKA tarafından sosyal-kültürel programlar kapsamında, Afganistan'da genç kesiminin zararlı akımların tesirine maruz kalmalarını engelleme ve spor etkinlikleri ile doğru bir şekilde yönlendirilmeleri için Kabil Bagrami ilçesinde bulunan 17 spor kulübüne 240 adet güreş minderi, 350 adet dövüş spor malzemesi, 830 adet deri örtü ve 17 adet ağırlık kaldırma takımı yardımında bulunuldu.
"YARDIMLARIN MANEVİ DEĞERİ ÇOK BÜYÜK"
Aralarında güreş ve tekvando alanında da madalya sahibi bulunan spor kulüpleri TİKA'nın desteğiyle olimpiyatlara daha iyi hazırlanacak. Spor malzemelerinin teslim töreninde konuşan Bagrami Kaymakamı Muhammed Şefi Samanyal yardımların gençleri en iyi şekilde motive ettiğini belirterek malzemelerin değeri ne olursa olsun kendileri için manevi değerinin çok yüksek olduğunu belirtti. Samanyal konuşmasının devamında Afgan gençlerinin inşallah bu yardımlar sayesinde daha fazla madalya kazanarak ülkelerini en iyi şekilde uluslararası arenada temsil edeceklerini ifade ederek dost ve kardeş ülke Türkiye ve TİKA'ya teşekkürlerini ifade etti.
TÜRK HALKININ YARDIMLARINI KARDEŞ ÜLKE AFGANİSTAN'A ULAŞTIRIYORUZ
TİKA Kabil Koordinatörü Süleyman Şahin ise "Biz Türkiye'deki Müslüman kardeşlerinizin yardımlarını Afganistan'daki her yere ulaştırmaya çalışıyoruz. Bugün sabah da üç sağlık ocağının ihtiyaçlarının giderdik ve şimdi de buraya geldik ve sporcu kardeşlerimize bu spor malzemelerini vereceğiz. Biz tarihin başından beri kardeşiz ve Elhamdülillah iki halk ve millet de Müslüman. İnşallah bu malzemeler size faydalı olur ve spor yapmanıza katkı verir. Güle güle kullanın, bunlar Türkiye'den size bir hediyedir" diye konuştu.
"Cephe hattındaki çatışmalardan Putin sorumlu"
Eski Gürcistan Cumhurbaşkanı Saakaşvili, Azerbaycan-Ermenistan cephe hattındaki çatışmaların artmasından Rusya Devlet Başkanı Putin'in sorumlu olduğunu iddia etti.
Eski Gürcistan Cumhurbaşkanı ve Ukrayna'nın Odessa Vali·si· Mihail Saakaşvili, Facebook üzerinden yaptığı açıklamada, Azerbaycan-Ermenistan cephe hattında çıkan çatışmalardan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Puti·n'i· sorumlu tuttu.
Yaşanan olayların, Puti·n'i·n Azerbaycan ve Türkiye'ye karşı provokasyonuna çok benzediğine işaret eden Saakaşvili, şunları kaydetti:
"Bu aynı zamanda Ermeni·stan'a da zarar veri·yor. Moskova i·se böyle bi·r gelişme i·çi·n uzun süredir hazırlanıyor. Hatta Rusya, Azerbaycan'ı hızla işgal edebilmek için Dağıstan'dan Gürcistan sınırına doğru bir yol inşa etti. Rusya, her iki tarafı da yoğun bir şekilde silahlandırıyor."
Rusya'nın asıl amacının sabotaj düzenleyerek Azerbaycan'ın petrol hatlarının geçtiği toprakları ele geçirmek olduğunu savunan Saakaşvili, böylece Avrupa'yı Azerbaycan ve Türkmenistan petrol kaynaklarından yoksun bırakmak istendiğini bildirdi.
Saakaşvili, Putin'in aynı zamanda Türkiye'yi de aynı anda iki cephede mücadele etmek zorunda bırakmayı istediğini de ileri sürdü.
Ermenistan-Azerbaycan cephe hattındaki çatışmalar
Azerbaycan Savunma Bakanlığı "170 Ermeni askeri öldürüldü, 12 zırhlı araç imha edildi"
Ermenistan-Azerbaycan cephe hattındaki çatışmalarda Ermeni silahlı güçlerine bağlı 170 asker öldürüldü, 12 zırhlı araç imha edildi.
Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Azerbaycan ordusunun aldığı önlemler ve hedeflere vurduğu darbeler sonrasında karşı tarafın büyük kayıplar verdiği, Ermeni güçlerinin silahlarını bırakarak panik içerisinde geri çekildiği bildirildi.
Azerbaycan ordusunun açtığı ateşle 170 Ermenistan askerinin öldürüldüğü, 12 zırhlı aracın imha edildiği kaydedildi.
Açıklamada, geçen günlerde Azerbaycan ordusu tarafından geri alınan mevzilerin güçlendirildiği belirtildi.
Bakanlık daha önce yaptığı açıklamada, bugün 30 Ermeni askerinin öldürüldüğünü, 3 tankın imha edildiğini duyurmuştu. Cephe hattında Ermenilere ait bir komuta karargahı da Azerbaycan ordusu tarafından imha edilmişti.
İsrail 3 Filistinlinin evini yıktı
İsrail askerlerinin, Batı Şeria'da saldırı düzenledikleri iddiasıyla öldürülen 3 Filistinlinin evini yıktığı açıklandı. Yıkım sırasında bölge sakinleri ile İsrail askerleri arasında çatışma çıktı. İsrail askerleri göz yaşartıcı gazın yanı sıra plastik ve gerçek mermilerle müdahale etti.
Kabatiye Belediye Başkanı Ahmed Kemil, yaptığı açıklamada, İsrail askerlerinin,Batı Şeria'da Cenin kenti yakınlarındaki Kabatiye beldesinde erken saatlerden itibaren, Ahmed Zekarine, Ahmed Eburrab ve Muhammed Kemil'in evlerini yıkmaya başladığını söyledi. Kemil, askerlerin bir evi tamamen, diğer ikisinin ise duvarlarını yıktığını kaydetti.
İsrail askerleri ile bölge sakinleri arasında çatışma çıktığı belirtildi. İsrail askerlerinin göz yaşartıcı gazın yanı sıra plastik ve gerçek mermilerle müdahale ettiği olaylarda, Filistinlilerin askerlere taş ve molotof kokteyliyle karşılık verdiği kaydedildi.
3 Filistinli Şubat ayında öldürülmüştü
Evleri yıkılan söz konusu gençler, Şubat ayında Doğu Kudüs'te 'bıçaklı saldırı' düzenledikleri gerekçesiyle öldürülmüştü.
Öte yandan emniyet kaynaklarından alınan bilgiye göre, İsrail askerleri, Batı Şeria'da Hamas yetkililerinden Adnan Asfur, Necah Üniversitesi Öğretim Üyesi Mustafa eş-Şenar ve oğlunun da aralarında bulunduğu çok sayıda Filistinliyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında Temmuz 2015'te evlerinin kundaklanması sonucu hayatını kaybeden Ali Devabişe bebeğin dayısı Visam Devabişe'nin de bulunduğu kaydedildi.
Vietnam, Çin gemisine el koydu
Vietnam, karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle ilk kez bir Çin gemisine el koydu.
Thanh Nien gazetesi, geminin, kaptanı ve mürettebatıyla Vietnamlı yetkililerin nezaretinde ülkenin kuzeyindeki liman kenti Hai Phong'a çekildiğini yazdı.
Vietnam Sahil Güvenlik yetkililerinin, Tonkin Körfezi'nde Bach Long Vi Adası yakınlarında balıkçı teknesi görüntüsü verilen ve 100 bin litre mazot taşıdığı kaydedilen gemiye el koyduğu belirtildi.
Geminin kaptanı, mazotun bölgede çalışan Çinli balıkçılara satılacağını söyledi.
Karasularını ihlal ettiği gerekçesiyle Çinli balıkçı gemilerini sık sık ihtar eden Vietnamlı yetkililerin, mart ayında bu gemilerden 110'unu takibe aldığı ifade edildi.
Pekin yönetimi, Güney Çin Denizi'nde başta Filipinler olmak üzere Vietnam, Brunei ve Malezya gibi bölge ülkeleriyle de egemenlik tartışmaları yaşıyor.
Pakistan'da 'Atatürk 2016' tatbikatı
Türkiye-Pakistan Ortak Komando ve Özel Kuvvetler Tatbikatı ATATÜRK-2016, Türkiye ve Pakistan'ın katılımıyla, 14-29 Mart tarihleri arasında Pakistan'ın Cherat ve Kalam bölgelerinde gerçekleştirildi.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) açıklamasına göre, Türkiye-Pakistan Ortak Komando ve Özel Kuvvetler Tatbikatı ATATÜRK-2016, Türkiye ve Pakistan'ın katılımıyla, 14-29 Mart tarihleri arasında Pakistan'ın Cherat ve Kalam bölgelerinde gerçekleştirildi. Tatbikatla, Türk ve Pakistan silahlı kuvvetleri arasında karşılıklı iş birliği ile birlikte çalışabilirliğin geliştirilmesi amaçlanıyor. Tatbikata Türkiye'den ve Pakistan'dan kara kuvvetleri ve özel kuvvet birlikleri katıldı.
Azerbaycan'dan acı haber: 3 şehit
Ermenistan-Azerbaycan cephe hattında devam eden çatışmalarda Azerbaycan ordusundan üç asker hayatını kaybetti.
Azerbaycan Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada, Azerbaycan'ın dün karşı atakları durdurma kararını açıklamasına rağmen Ermenistan'ın tansiyonu artırmaya devam ettiği belirtildi.
Ermeni güçlerinin, kaybettikleri bölgeleri geri almak için cephe hattının Ağdere, Terter, Hocavend ve Fuzuli bölgelerinde Azerbaycan mevzilerine saldırdığı, sivil yerleşim birimlerine ateş açtığı bildirildi.
Açıklamada, dün gün boyu ve gece çıkan çatışmalarda Ermeni güçlerinin çok sayıda kayıp verdiği, Ermenistan askeri araçlarının imha edildiği vurgulandı. Çatışmalarda Azerbaycan ordusundan 3 askerin şehit düştüğü ifade edildi.
Azerbaycan ordusu, sivillerin can güvenliğinin temin edilmesi için 1 Nisan'da operasyonlara başlamış, bazı stratejik tepeler ve yerleşim birimlerini geri almıştı. Çatışmalarda 12 Azerbaycan askeri şehit olmuş, 100'den fazla Ermenistan askeri öldürülmüştü.
Paşayeva: "Karabağ'dan çıkmazsa daha beter olacak"
Azerbaycan Milletvekili Ganire Paşayeva, Azerbaycan halkı ve devleti on yıllarca daha topraklarının işgalde kalmasını beklemeyecek. Eğer Ermenistan bu mesajı alıp da işgal ettiği toprakları terk etmezlerse daha beter cevaplar alacaklar'' dedi.
Azerbaycan Meclisi Milletvekili Ganire Paşayeva, ülkesindeki yaşanan çatışmayla ilgili olarak, "Ermenistan'ın yaptığı provakasyona gerekli cevabı verdik. Ermeniler mesajı doğru anlamazsa daha beter olacaklar" dedi.
Denizli'de Türk Ocakları'nın Hocalı katliamında ölenlerin anısına Karakurt Mahallesi'nde oluşturduğu hatıra ormanındaki fidan dikim törenine katılan Ganire Paşayeva, Ermenistan'ın son saldırısında yaşamını yitiren 12 Azeri askeri için birer fidan dikti. Paşeyeva, kendisini karşılayanlar arasında bulunan 3 yaşındaki Yavuz Kürşat Öztürk'ün elindeki Türk Bayrağı'nı görünce, istedi. Küçük Kürşat'ın elindeki bayrağı vermek istememesi üzerine Paşevyava, "Aferin. Bu bayrağı kimseye verme. Hayatın boyunca ona sahip çık" diye karşılık verdi.
Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ganire Paşayeva, iki gündür devam eden Azerbaycan- Ermenistan gerginliğiyle ilgili bir soruya, "Ermenistan, Azerbaycan topraklarının yüzde 20'sini işgal altında tutuyor. Ermenistan bölgesinden topraklarımıza sık sık ateş ediyorlar. Provokasyon yapıyorlar. Evindeki insanlarımıza ateş ediyorlar. Birçok cinayet işliyorlar. Tabiiki Azerbaycan ordusu da Ermenistan'ın yaptığı bu provokasyonlara çok ciddi şekilde cevap veriyor. Her zaman olduğu gibi bu kez de Ermenistan'ın işgal ettiği topraklarda yaptığı provokasyonlara ülkem gereken cevap verdi" diye konuştu.
Bazı stratejik noktaların geri alındığını kaydeden Paşayeva, "Bu süreçte 12 şehit verdik. Hepsi nur içinde yatsın. İşgalci Ermenistan'ın bu provokasyonları yaptığı topraklar herkes bilir ki Azerbaycan toprağıdır. Bizim artık güçlü bir ordumuz var. Askeri bütçemiz, tüm Ermenistan'ın bütçesine eşittir. Bu provokasyon karşısında aldıkları cevap Ermenistan'a ve arkasındaki güçlere iyi bir ders oldu" dedi.
"MESAJIMIZI DOĞRU ANLAMAZSA DAHA BETER CEVAP ALACAKTIR'
Paşayeva, verdikleri mesajın Ermenistan tarafından doğru anlaşılmaması durumunda Azerbaycan'ın daha sert olacağını belirtirken de şunları söyledi: "Azerbaycan halkı ve devleti on yıllarca daha topraklarının işgalde kalmasını beklemeyecek. Devletimizin hakları var. Eğer, Ermenistan bu mesajı alıp da işgal ettiği toprakları terketmezse daha beter cevaplar alacak. Daha beter duruma düşecek. Ermenistan'ın ve arkasındaki güçlerin bunu anlaması lazım. Ermenistan'ın o topraklardan çıkması gerekir. Bu süreçte her yaptıkları provokasyonun bedelini daha ağır ödeyecekler. Buradan çağrımız işgal ettikleri toprakları bırakıp gitmeleri yönündedir. Çünkü, Ermenistan işgalcidir. Ne kadar işgal devam ederse ordumuz sizi rahat bırakmayacak. 1 milyon insanım evine dönemiyorsa biz işgalcilerin orada kalmasına izin vermeyeceğiz."