DÜNYA

İmha operasyonu endişe verici



JET HIZIYLA BAŞLIYOR
Operasyonun en şiddetli savunucularından olan AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini, planlaması derhal başlayacak operasyonun istihbarat toplama, insan kaçakçılarının teknelerine çıkarma yapma ve imha etme olmak üzere üç aşamalı olacağını belirtti.
Mogherini, operasyonun AB liderlerinin haziran zirvesinin ardından resmen başlatılabileceğini ve teknelerin imhası dahil tüm aşamaların uygulanabileceği bir operasyon için BM Güvenlik Konseyi'nden yetki almayı umduklarını ifade etti.

NATO: GÖREVE HAZIRIZ
Libya'nın da sorumluluk alması istenen operasyon için NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de talep gelmesi halinde destek vermeye hazır olduklarını söyledi. İlk yıl için 11,8 milyon avro bütçe ayrılan operasyona İtalya ile Fransa, İngiltere, Almanya ve İspanya savaş gemileriyle katkıda bulunacaklarını geçen ay açıklamışlardı. EUNAVFOR Med operasyonunun hedeflenen şekilde Libya karasularındaki teknelere el koyabilmesi için BM Sözleşmesi'nin yaptırım içeren 7'nci bölümü kapsamında İngiltere, Fransa, İspanya ve Litvanya tarafından sunulan karar tasarısının BM Güvenlik Konseyi'nden geçmesi gerekiyor.

Suçluları ayırt etmek imkansız
AB'nin planına göre, ilk aşamada insan tacirlerinin faaliyetlerini tespit etmek için uydu gibi tüm keşif olanaklardan istihbarat elde edilecek. Ardından teknelere ya el konulacak ya da tekneler batırılacak. Planın iyi bir fikir olmadığı değerlendirmesinde bulunan Libya'nın BM'deki temsilcisi İbrahim Dabaşi, balıkçı tekneleri ile mülteci teknelerini ayırt etmenin zor olduğunu vurguladı.

Cesetler 'maliyetli' geldi!
İtalya'da Katanya Savcılığı, Nisan ayında Libya açıklarında batan ve içinde boğularak ölen 800'e yakın mültecinin cesedinin bulunduğu teknenin, maliyeti yüksek olduğu gerekçesiyle deniz altından çıkarılmamasına karar verdi. Bu şekilde kazada tam olarak kaç mültecinin öldüğü ve 200'e yakın kadın ve çocuğun 22 metrelik teknenin ambarında kilitlenmiş olduğu iddiaları da açığa kavuşmamış olacak.

Arakanlı çocukları fidye için kaçırıyorlar
Güney Asya'da deniz ortasında kurtarılmayı bekleyen mültecilerin yaşadığı dram, buzdağının sadece görünen kısmı. Rohingya çocukların yaşadığı trajedi daha Burma'nın Arakan eyaletinde başlıyor. AP'nin haberine göre, insan kaçakçıları tarafından adeta kaçırılan kız ve erkek çocukları ailelerinden habersiz BM'nin “yüzen tabutlar” olarak nitelediği botlara bindiriliyor. Ya açık denizde ya da sık ormanlar içindeki kamplarda tutulan kız çocuklarının fuhuş çetelerinin eline düştüğü belirtiliyor. İnsan kaçakçıları gemiyi terk etmek isteyenlerden 300'er dolar talep ediyor. Bu ücreti ödeyemeyen çocuklar ise aileleri fidye ödeyip kendilerini kurtarana kadar kaçakçıların elinde rehin tutuluyor.

'Depremi tercih ederim'
Yıllardır Burma'daki devlet destekli Budist terörüne maruz kalan Rohingyalara göre, evlerinde veya denizde ölmektense Nepal'deki depremi yaşamak daha iyi. Burma'nın Arakan eyaletinden kaçarken Bangladeş yerine yanlışlıkla Nepal'in başkenti Katmandu'ya giden Rohingyaları deprem bile korkutmuyor. Time muhabirine yaptıkları açıklamada, Tayland'da veya Burma'da olsalar şimdiye kadar çoktan öleceklerini söyleyen Arakanlılar, depremin artçıları devam da etse, “Nepal yine de Burma'dan daha güvenli” ifadelerini kullandı.