İşte Taha Dağlı'nın o analizi:
DAEŞ’in iki önemli kalesi var, biri Irak’ta Musul, diğeri ise Suriye’de Rakka.
Bu iki şehir arasında DAEŞ teröristleri cirit atıyor, Musul’dan çıkan silah yüklü kamyonlar, DAEŞ teröristlerini taşıyan konvoylar, ellerini kollarını sallaya sallaya Irak’tan çıkıp Suriye’ye giriyor ardından da Rakka’ya ulaşıyorlar.
PEŞMERGE MÜDAHALE EDEMİYOR
Teröristlerin güzergahları belli, o yoldan geçen DAEŞ kamyonlarını görüntüleyen haber kanalları var, yayınlanan videolar var, adamlar Peşmergenin gözü önünde Kuzey Irak’tan çıkıp, Suriye’ye giriyorlar ve kimse onlara müdahale etmiyor.
Musul-Rakka güzergahındaki bağlantı noktası Irak’ın Sincar bölgesi. O bölge Peşmerge’nin sorumluluğunda ancak DAEŞ’e karşı operasyon yetkileri yok.
AMERİKA İZİN VERMİYOR
Peşmerge’nin Sincar’daki bölge sorumlusu Faysal el Kani, El Cezire televizyonuna çıkıp açık açık anlattı, DAEŞ teröristlerinin gözlerinin önünden geçtiğini ancak Amerika yüzünden müdahale edemediklerini söyledi.
Peşmerge, Sincar’daki bağlantı yolunu kesse DAEŞ’in Musul’daki kolu kanadı kırılacak. Üstelik adamların iki tane en büyük şehri arasındaki hat kopmuş olacak.
Sincar’ı geçtikten sonra işleri kolay çünkü Irak-Suriye sınırının o noktaları zaten DAEŞ’in elinde.
İşte bu nedenle çok kritik bir yer orası.
SORUMLULUK AMERİKA'DA
Peşmerge Komutanı el Kani anlatmaya devam ediyor, karayolunu göstererek “bu yol DAEŞ için çok önemli, bizim orayı kesecek gücümüz var ancak bölgenin havadan sorumluluğu Amerika’ya bağlı” diyor.
Yani DAEŞ’in kullandığı yolda Amerikan savaş uçakları kol geziyor. Ara sıra oraları bombalıyorlar ama belli ki yetersiz çünkü DAEŞ konvoyları arka arka geçmeye devam ediyor.
Peşmerge’ye söylenen şu, “orayı biz bombalıyoruz, siz müdahale ederseniz, siz de zarar görürsünüz”.
AMERİKA YİNE AYNI OYUNU OYNUYOR
Peşmerge Kuzey Irak’ta DAEŞ’le savaşmıyor mu, elbette savaşıyor, ancak onlara Erbil ve çevresindeki yerler gösteriliyor, orada DAEŞ’e operasyonlar yapılıyor, sonrası ise tam bir kör dövüşü, haftalarca süren ve hiçbir somut sonucun alınamadığı çatışmalar yaşanıyor.
Asıl can alıcı yerde operasyon yaptırılmıyor. Amerika “ben yapıyorum” diyor ama DAEŞ’in kamyonları herkesin gözü önünde tam gaz ilerliyor.
Yani Amerika operasyon kılıfı altında DAEŞ’i koruyor gibi bir durum çıkıyor ortaya.
Tüm bu yazdıklarım El Cezire televizyonunda yayınlandı. Videosu hala sosyal medyada var. Haber yayınlandığında çok da ses getirdi.
Ama farklı algı çalışmalarıyla her şeyin üstü örtüldü.
DAEŞ'İ AMERİKA KURDU
Her zaman söylüyoruz, DAEŞ’i buralara kim getirdi, kim büyüttü ‘belli’ diye.
DAEŞ’i bu hale getiren, onların Musul’u bir gecede almasını da sağladı. Sonra Rakka ile birlikte bir karargahları da Irak’ta oldu.
Musul’dan Rakka’ya hat kurdular, Rakka’dan gelip Kobani’ye saldırdılar, Suruç’a saldırdılar.
Aynı cins hayvanın birbirini ısırmayacağına dair deyimler var, tıpkı öyle de oldu, ha DAEŞ ha PKK veya PYD. Bunlar çatışsa ne olur, birbirlerine zararları dokunmaz.
Zaten öyle de oldu, DAEŞ Musul’u, Rakka’yı ele geçirip, Suriye’nin Irak’ın kuzeyinde, Türkiye’nin sınırında kendisi gibi terörist olan PKK’lılarla çatıştı, Suruç’a saldırdı, olan Türkiye’ye oldu.
Bugün geldiğimiz noktada ülkemizde terör var. Bu işin arkasında da PKK var ama sanmayın ki sadece PKK, onlarla birlikte iş tutan DAEŞ de oyunun içinde.
Editör: İsveç Gündemi