"Bu bana göre kesinlikle muhteşem" diyor Erika.
"Hava hala aydınlıkken dışarda spor yapmaya ya da bahçemle uğraşmaya vaktim kalıyor".
Erika'nın çocukları yok, ama arkadaşları ve ailesiyle daha fazla zaman geçiriyor ve iş saatleri düştüğünden beri kendini çok "daha az stresli" hissediyor. Çalıştığı Background AB isimli dijital yapım şirketinin patronu Jimmy Nilsson daha yaratıcı bir iş gücü oluşturmak için Eylül ayında kısa iş saatlerine geçiş yapmış.
Nilsson "8 saat boyunca işe yoğunlaşmak zor ama 6 saatte daha iyi odaklanıp işleri daha hızlı halledebilirsiniz" diyor. Şirketin çalışanları 8.30 ile 11.30 arasında masalarının başında oluyor. Bir saat öğle yemeği izinleri var, sonrasında üç saatlik bir mesaiden sonra İsveç'in dağları arasındaki evlerine dönüyorlar.
Çalışanlara iş saatleri sırasında sosyal medyadan ve kişisel telefon ve e-postalardan uzak durmaları isteniyor. Eylül'de başlayan girişimden bu yana maaşlarda bir değişiklik olmamış. "Öncelikle ekonomik olup olmadığını, müşterilerimiz ve çalışanlarımız için işe yarayıp yaramadığını anlamak için bunu 9 ay boyunca deneyeceğiz" diyor Nilsson.
Denemeler yeniden canlandı
Günde 6 saat iş mesaisi İsveç için yeni bir olgu değil. Ancak bu fikir 2015 yılında yeniden canlandı. Ülkenin batı kıyısında Toyota şirketinin servis merkezinde 10 yıl önce teknisyenlerin vardiyaları azaltılmıştı. Şirket kârlarında büyük bir artış görünce bu fikri devam ettirdi.
1990'larda ve 2000'lerin başında da kamu sektöründe bazı denemeler yapıldı. Son aylarda ise Stokholm'de bazı yeni şirketler bu fikri uygulamaya koydu. Kısa mesai saatlerini uygulayan hastaneler de bulunuyor.
İsveç'in batısındaki bir yaşlılar evinde 80 hemşirenin iş saatleri 2 yıllık deneme programı çerçevesinde Şubat ayında 6 saate çekildi. Buna benzer bir yaşlılar evinde çalışan 80 görevli ise 8 saatlik mesailerini sürdürüyor.
Göteborg Kent Konseyi için bu konuyu araştıran uzman Bengt Lorensson "Somut sonuçlar çıkarmak için erken, ama kısa mesai yapan hemşireler daha az hastalık izni alıyor ve daha az stres yaşıyor" diyor.
Lorensson çalışanların dans dersleri, kitap kulüpleri ve dışarda yürüyüşler gibi faaliyetlere katılmalarının ardından hasta bakımında ilerleme sağlandığını ifade ediyor.
"Şu anda erken bulgulara bakıyoruz ama iş kalitesinin arttığını görebiliyoruz" diyor araştırmacı.
Yerel ve uluslararası politikacılar projeyi yakında takip ediyor. Konuya küresel medyanın ilgisinden sıkıldığını söyleyen Loresson 6 saatlik mesainin İsveç'te çalışma hayatının bir normu olmasından henüz uzak olduğu kanısında.
İsveç'te çalışanların yalnızca yüzde 1'i haftada 50 saatten fazla çalışıyor.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) verilerine göre bu sayı ortalama yüzde 13'e göre en düşük oranlardan.
İsveçlilerin yasalara göre 25 tatil günü var ve büyük şirketler genel olarak daha fazla öneriyor. Ebeveynler 480 gün ücretli izni eşler arasında paylaşmak koşuluyla kullanabiliyor. Şirketlerin çoğu akşam 5'ten sonra boş kalıyor.
Londra'dan Citibank'ın Stokholm'deki merkezine geçen Kanadalı Ameek Grewal "İngiltere'de çalışırken müşterilerin hafta sonları ya da akşamları iletişimde kalmak istedikleri ortamdan çok daha farklı bir deneyim" diyor.
İsveç modelinin çok daha yararları olduğunu düşünen Grewal, "Burada karşılıklı saygı var. Müşterilerimi aramak ya da e-posta göndermek için ofis saatlerini bekliyorum. Aynı şekilde tatildeyken aranmayacağımı da biliyorum" diyor.
BBC